gözleri güz toplayan bir sabahın serinliğine
koşuyor vakitler gökyüzü kanatları ufalanmış güneşi
yeniden inşa çabasındayken
savrulan yaprakları belli bir yere topluyor şuh rüzgârlar
adını hatırlamayan bir çocuğun erkenden kalkıp
telaşlı telaşlı kağıttan kuşları göğe uçurma
çabası kadar algın yüreğimi heba eden
ziyan düşlerim savrulur
semaya
belki buluttan kayıklara binerler soğuk havaya çarpıp yağmur olup üzerine yağarlar kim bilir
hüsranlarımın kokusundan çilelerimin
soluk renginden anlarsın belki
umudun ne kadar güçlü
bir silah olduğunu
unutulmanın
en uğursuz en zehirli yılan olduğunu sen bilemezsin ki
şüphelerin kaygıların yorgunluğunu nereden bilecek
kaygısız ruhun ve acımasız kalbin
kendime dantel örgülerden yalnızlık sarayları örüyorum artık
annemin eli kadar çabuk maharetli işgüzarlığımla
umut yanılgalarını çoktan temizledim
sıfırladım benliğimden
keşke bez bebeklerin çıplak suratlarından kimsesizliğimi silebilseydim
başarabilseydim keşke mutlu hale getirebilirdim yuvamı
ama
hep imkansızlığı istifliyorum alnıma zihin çeperlerime
bilinmeyen yolları hep sadece sen mi arşınlıyor sanıyorsun
istersen karadeliğe çekilen ayaklarıma
bir sor
içimde binlerce karanfilin katledilme feveranları
kulaklarımı tırmalarken yalnızlığıma kurban verdim
aşkın güçsüz tomurcuk güllerini
.........
söz veriyorum sevgili
bozkırların şifreli kuraklığına benzeyen yalnızlığıma
bir daha yaklaştırmayacağım aşkını hayalini
ve unutulmanın unutmak kadar
kolay olduğunu
aynalara yansıyan pırıl pırıl gözlerimden
cümle âleme itiraf edeceğim
...................................
0105202509:40
Ayşe Uçar
Kayıt Tarihi : 1.5.2025 22:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!