Vardım Sultan Ahmed’e, göğsüm şöyle kabardı
Lâkin Ayasofya’da birden içim karardı
Ateş düştü gönlüme rengim soldu sarardı
Ruhunu almak için hain pusu kurulmuş
Fütursuzca kalbine paslı neşter vurulmuş
Haç saplanmış sinene nedir bu kara yazgın
Uzak durup riyadan, Hak’kın rızası için
Sol elinden habersiz, verenlere ne mutlu
İman edip gerçeğe, sormadan neden, niçin
En hakiki murada, erenlere ne mutlu
Galip gelip nefsine, yıkıp kibir bendini
Selçuklu, Osmanlı, Oğuz’da Türk’tü
Tarih bizi tanır Türküz vesselam
Alparslan’la Fatih, Yavuz’da Türk’tü
Bize yiğit denir Türküz vesselam
Az olsada asla farketmez sayım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!