Hüsn-ü Fecr Şiiri - Savaş Barha

Ey sema!
Ey gökyüzü!
Ey kuşların diyarı!
Ey bulutlar kervanı!
Ey aşkımın vazgeçilmezi!
Ey dua dua yakardığım mabet!
Ey herkesten gizlediğim çilehanem!
Ey mutluluktan çığlık attığım koca derya!
Ey hasretimin vuslatını tattığım görünmez sema!
Ey tuzlu gözyaşlarıma dokunan illegal yanım!
Ey kalbimi prangaladığım dağ silsilesi!
Ey mahlûkatın en güzel yüzlüsü!
Ey başlardaki oyalı yazma!
Ey yıldızların yuvası!
Ey titrek dudaklı!
Ey gözyaşım!
Ey sema!

Bir fecir aydınlığına bürün bu gece.
Bir karanlık kuyuya dolunay ışığı saç.

Kırılmış kalplerin göğsünü gülistana çevir.
Yolsuzlara yol göster, biçarelere yaren ol.

Cennet eyle zindanları heyhat.
Kaskatı kesilmiş vicdanları yumuşat.

Hani, nerede hüzün?
Sen, bize gülünce ağlar mıyız sandın?

Sen gülünce;
heybeler dolup taşar,
küçücük yavrular uyur,
dünyanın düzeni baki olur,
kavgalar, düşmanlıklar tükenir,
sükût çöker karanlığın uğultusuna.

Ey gece, uzadıkça uza!
Hüzünlü kasvetler dağılsın.
Şiir kokulu şehirler aşkına, uza.
Varma, bizi yalnız koyan sabaha.
Gülücükler konsun yanaklarımıza.
En sert rüzgârlarınla dolan etrafımda.
Bir gece bitmeden ötekine kavuş, uza.

Evet, deliyim.
Bende mecnun gibiyim.
Ölümlülerin divanesiyim.

Sen ki Leyla’yı koruyup kolladın.
Leyla’mı da Leyla gibi koruyup kolla.

Kışta baharı, kurakta gülü, uzakta yâri özleriz.
Mevla’nın gözlerini Leyla’nın gözlerinde ararız.

Leyla’lar aşkına ey sema!
Dindir artık dillerdeki ağıtları.
Kaçak çay kokusu yay odamıza.

Ben ki dingin bir denizim.
Hırçınlaştıkça çıldırır, deliririm.

Kararma bu gece ey sema!
İnsanım, yas tutarım, ağlarım.

Pencere pervazına sığınan serçe gibi
yalnız ve çaresizim, küçüğüm, üşürüm.

Şarkılar yapışmış dudağıma.
Ben susarsam eğer, ölürüm.

Bir çocuğun gözlerinde saklamalıyım umudu.
Umut tükeniyor, zaman daralıyor, zaman kördüğüm.

Boynundaki çukura gömülmeli,
bir ömür gözlerini görmeliyim.

Uzak tepelerde yaşayan
bir söz ağacı kadar yalnızım.

Dallarım kuruyor,
gövdem çürüyor,
yapraklarım soluyor.

Üşümem ey gökyüzü, üşümem!
Yağdır üzerime en sağanak yağmurlarını.
Üşümem ey sema, üşümem, dök gözyaşlarını.