Hüseynî Mersiye Şiiri - Nihat Malkoç

Nihat Malkoç
1604

ŞİİR


30

TAKİPÇİ

Hüseynî Mersiye

Ehli beyt bahçesinin iri gülü Hüseyin! ..
Ezilmiş suskunların has bülbülü Hüseyin! ..

Resul-i Kibriya'nın canının yongasıydın
Âlemin gözbebeği, insanların hasıydın

Gönül bahçemizde gül, bir kutlu bahardın sen
Karanlıkları boğan gül yüzlü nehardın sen

Ehli beytin goncası, Efendimin torunu
Kâinat ayaklansa söndüremez nurunu

Muharrem ayı gelir, bahçemde güller kanar
Adın düşer yâdıma, yanar yüreğim yanar

Yezid'in kör kılıcı, acı saldı ümmete
Feryadın gölgesinde ramak kaldı cinnete

Kanlar kızgın çöllerde, su niyetine aktı
Zulmetin yangınında alev suları yaktı

Muharrem'în onunda, yandı yürekler yandı
Göklerden saf saf inen, melekler seni andı

Hatıranı düşünür, özüm kan ağlar benim
Acılar katmerleşir, gözüm kan ağlar benim

Kerbelâ yollarına kokun sinmiş ay yüzlüm! ...
Mihmandarın melekler, gökten inmiş ay yüzlüm! ...

O gün bugün yastayız, gözlerde yaş kalmadı
Nice asırlar geçti, boşluğun hiç dolmadı

Muhabbet ikliminde kin, nefret ne diyedir?
Ehli beyt halkasına, Hüseyin hediyedir

Muharrem ayı geldi, dönsün yine semahlar
Hasretin sancısıdır yüreğimdeki âhlar...

Ehli beytin sevgisi kalbimizin süsüdür
Kerbelâ'da yaşanan, acının törpüsüdür

Nice asırlar geçti, ümmet adını andı
Zalimlerin hışmından kumlar bile utandı

Yaralı yüreğime nefes kadar yakınsın
Yezit'in uşakları kahrımızdan sakınsın

Nihat Malkoç
Kayıt Tarihi : 25.7.2015 22:25:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Nihat Malkoç