Hüseyin Yaz Şiirleri - Şair Hüseyin Yaz

0

TAKİPÇİ

Hüseyin Yaz

Senden kalkan trende ilk koltuktayım.
Gidişim sensizliğe.
Yanı başımda pişmanlığım; mahcup, huzursuz.
Yaka paça atıyorum trenden.
Beraber gitmek istemiyorum.
Pişmanlığım kalsın seninle.

Devamını Oku
Hüseyin Yaz

Bir ağaç eğilmiş su içiyor kana kana yıkandığın ırmaktan.
Belli uzun yoldan gelmiş toz içinde üstü başı.
Bir anne yapraklarını döküyor koparılan meyvesinin ardından.
Bir an evvel bahar gelsin istiyor yeşersin yeniden yaprakları.
İşte böyle bir hazan sabahında anladım seni kaybettiğimi.
Çocuğunun yanında dayak yemiş baba gibi yüreğim.

Devamını Oku
Hüseyin Yaz

Dün akşam yasak bahçeye girdim bir elma daha kopardım.
Ekledim katran karası günahlarıma bir yenisini daha.
Kovulurmuyum bu dünyadan başka bir dünya ya daha.
Acaba orda da elma yetişir mi?

Devamını Oku
Hüseyin Yaz

Tüm hazırlıklar tamamlandı artık şenlik başlayabilir
Bilmem kaçıncı dostlar arası kalleşlik festivali…
Açılış kalleşliği ile başlar festival
Ardından üçüncü, beşinci gelir
İhanet saplı hançerler çıkarılır kınından
İmkanı olmayan taş atabilir.

Devamını Oku
Hüseyin Yaz

İyi değilim.
Kafamda savaş davulları çalmakta.
Beynimdeki tiz çığlıklar yeni bir isyanın belirtisi.
Kelimeler kalbime karşı isyana geçti yine.
Tasvir edemiyorum ordunun büyüklüğünü.
Ellerinde kılıçlar, gürzler, mızraklar…

Devamını Oku
Hüseyin Yaz

Her evden bir cenaze çıktı bugün.
Kalemim aşkın şehidi.
Ayrılığın hâkimi kararı verdi.
Kırıldı kalem.
Oysa menzili sen olan sözler söylenecekti.
Adaklık kurban misali uğurlanacaktı şiirler

Devamını Oku
Hüseyin Yaz

sizin hiç oğlunuz öldü mü? Merdivenlerden inerken duydum, siren sesini Evimin önünde siyah siyah arabalar Plakalardan belli Siyah kurdeleyi ilk onlar bağlamışlar Renkleri, Sözde mateme, denk düşsün diye Susunca siren Dizlerim titredi önce Ardından ayağıma takıldı bisikletin pedalı Her baktığımda canım yanardı aslında Ama bu defa başka Oğlumun bu bisiklet Ben aldım İlkindeydi o vakit okulun Karne hediyesiydi Aldığımın ertesi düşmüş Dizleri kanadığında ilk bana sarılmıştı ağlayarak Kızma diye Belki de sev diye Kar yağdığı Onun dizinin kanadığı Benim ciğerim, yandığı zamanlardı Ateş düştüğü yeri yakar ya Tuttunuzmu hem doğarken Hem ölmüşken oğlunuzun elini Sahi Hiç öldümü oğlunuz sizin? Benim Ölmüş Birazdan söyleyecekler galiba Kapının aralığından hemşireyi görüyorum Ağlıyor kızcağız Belli iğne yapacak Gözyaşlarını zerk edecek Damarlarıma Oğlun şehit oldu diyecekler sonra Vatan sağolsun demek düşecek bana Şehitler ölmez Vatan bölünmez diyecekler Sonra, Sonra, Koca koca nutuklar atacaklar büyüklerimiz Hani ölmezdi şehitler Ama öldü oğlum benim Bak atmıyor kalbi Gülmüyor yüzüme Gizli gizli sigarada içmiyor Sarhoşken kapı önünde de yatmıyor utancından Elimide öpmüyor, Namaza gidemiyoruz artık bayramlarda Kavga edemiyoruz En acısı harçlıkta istemiyor artık benden Şehitler ölmezdi ya hani Bak ölmüş Ölmese avucuma saymazdınız Göğsünden çıkan mermileri Az önce söylediniz Hani saçlarını taramaya kıyamadığımız Anasının kuzusu Benim aslanım yiğidim olan Öldü ölmüş Söylemesi çok acı ama Böyle giderse Şehitte ölür Vatanda bölünürmüş….

Devamını Oku
Hüseyin Yaz

Evimin balkonunda “ Özleminle “ karşılıklı “ ayrılık” içiyoruz.
“ Ayrılık “ biraz “ zamansız” olmuş, ama olsun; böylede içilir.
Sokaktan geçen duygularıma bakıyoruz birlikte.
Sokağın köşesinde “ Gülenyüzün “ simit satıyor.
“ Yokluğun “ cadde de volta atıyor, çalımlı.
“ Gülen yüzün” ün bulunduğu köşeden “ Hayalin” beliriyor.

Devamını Oku