Dünyanın zemin katında
Demir attım hüzün denizine
Zaman savaşının ortasında
Hapisim, durmuş bir duvar saatinin akrebine
Beklemek en zor haliymiş yaşamanın
Ben çok sevmelerin insanıyım
Bilmem nasıl az sevilir
Baharı, sonbaharı, moru, yeşili
Sokaktaki kediyi, dinlediğim müziği
Bir küçük iltifat etmeyi, bir tutam iyiliği
Bayılırım abarta abarta sevmeyi
Benim gömleğimde hüzün kokusu var
Ceketimin cebinde Beyaz Frezya
Boynuma takmışım yasaklı şarkılar
Gözlerim programlı göğe bakmaya
Papatya falı mı yaşamak, yoksa mücadele mi?
Bir kahvenin 40 yıl hatırı var derler
Bilmiyorlar ki senin kahverengi gözlerinin
Ben de ömürlük hatırı var
Zifiri zindan bir gece gibi korkutucudur ölüm derler
Bilmiyorlar ki gecelere doğacak senin gibi bir Ay
Gözlerimin sahnesi bitti, perdeler indi
Sokaklar bizim şarkımızı söylüyor kulağıma
Kalbim sana dair anıları yayınlamaya başladı
Ruhum sabahın erken saatlerinde uçurum kenarında
Çünkü Sen Yoksun
Bugün gecelere suikastımız var
Güneş pusu kurmuş sabahın yedisine
Uyanın şarkılar zamanımız dar
Muhtaç kağıtlar, kalemin her kelimesine
Kalbimde dinmek bilmez vagon sesleri var
Susmalar ekledim anlara
Kalabalık yalnız bir dünyada
Kaç kilit vurdun kalbine
Sonra ellerinle verdin anahtarları da
Kaç fırtınaya yakalandın
Bir resim çiziyorum katılır mısın bana?
Bitince ismine 'Hayat' diyeceğim
Tüm renkleri sen seç istiyorum, uyarım sana
Sevgi, güven, huzur, biraz da mutluluk gözyaşları isterim
Söz konusu olmasın para, tuvale daha değerli şeyler dizelim
Sanıyorsun ki herkes senin gibi seviyor, sanma!
Sen bir saniyesini bile değişmezsin dünyaları verseler
İnsanlara güvenmeye çok meyillisin, yapma!
Bir hata yaparsın bir anda bin doğrunu silerler
Susarsan içe kapanık, konuşursan boşboğazsın
Bilmiyorlardı
Hala bilmiyorlar
Ve bilemeyecekler sevgilim
Sana olan aşkımın büyüklüğünü anlayamayacaklar
Acılar okyanusunda huzur gemisi olan,
Seni aramayı bilemeyecekler.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!