Yazdan önce gelmeyen,kıştan önce gelmesi beklenen bir bahar mevsimiydin
Zamansız ve amaçsız yağan bir eylül yağmuruydun
Ve hiçbir zaman bilemedin gözyaşlarınla boğularak öldüğümü
Eylüle inatlanıp,hazirana sığındığımı..
Ancak zamanı ve mekanı kınıyorsun;
Çünkü sen umudu kırıyorsun...
Yağmalandı uykularım,talan edildi.
Sonrası büyük bir hiçlikti...
İnadına almışım bütün geceyi arkama,
Sabaha yüz tutarak.
Sen yoksul bir gece,
Ben eksik bir gündüz...
Bir buse fışkırıyordu dudağımdan,
Tan vakti ağaranda,
Güneşin ateş kırmızısı kollarında
Eteğini çeken ürkek denize.
Ruhu dudağımda kaldı..
Gözleri açamadı,baygın gözleri
Ölümle akran olmaktan korkuyorum
Epey kirli hissediyorum,kendimi
İçim acıyor
Acın,acım oluyor
Ve böyle zamanlarda sığmıyorum,bu şehre
Şehir mi küçüldü?
İsa'nın çarmıhtaki gülüşüne eş bir gülüşle uyandım,on bir eylül sabahı
Düşümde dönüşü olmayan karanlık yollar,gözlerimde ise yarını olmayan annem
Eylülün on biriydi ve kimsesizliğimin ilk günüydü
Üşüyordum ölümü simgeleyen gözlerinde,
Kaybolmuş bir halde buluyordum kendimi gözbebeklerinde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!