Dar gelir gözüme İstanbul'un sokakları
Sensiz geçen yıllarımın hatrına.
Acı baharatlar harmanlanır gönlümde
Kaldıramadım bu vedayı diye.
Vapur gürültüsü incitir kulaklarımı
Bir zaman yolculuydu sanki
Önceden gülüşüp koştuğum yoldan geçmek.
Islıklar eşliğinde, ayaklarımı yere sürtmek
Bir zaman yolculuydu sanki.
Ufak tefek kaçamaklar özletmiş kendini
Özledim...
Hayali sıfatın bile yetmez oldu,
Ruhum bu dertle divane oldu,
Artık nefesle bile doymaz oldu.
Kalıcı degilsin bu âlemde.
Varsın, varsın da gitsin elemin.
Servet içinde de yaşasan, yine erir bir palto içinde bedenin.
Unutma bizler, ancak piyonlarıyız bu hayatın...
Aldatıcıdır bu hayat şerbeti
Sen hiç gece yarıları,
Hiç sahibi olmadığına; olamayacağına
Nefesin kesilircesine dua edip haykırdın mı?
Sen hiç güldüklerimde aklıma seni getirdiğimi,
Sensiz gülmek istemeyeceğimden yaptığımı bilir misin?
Durdum ve daldım.
Seyrediyorum gece manzarasını sokağımın.
Tepemde loş bir lamba,
Hoş mu hoş bir hava var etrafta.
Nameler okuyor dilim.
Hayde garson, koy son bi' kadeh daha.
Vakit, hatalara ağlama vaktidir.
Ağlayın dostlar ağlayalım...
Yâr acımasız çıktıysa biz ne yapalım?
Gayri beyhudedir bağırmak.
İzin ver son bir kelam edeyim sana!
Geri dönüşü olmayan bu yolda,
İzin vermeyeceğim beni acınla bırakmaya...
Bu dünyadaki en üst mahkemedir sözlerin,
Hem kuralsız, hem gelişigüzel, hem acımasız...
Unutsak olmaz mı?
O göz göze bakışmaları,
Hatrımıza geldikçe adlarımız
Birbirimizin kulaklarını çınlatmamızı?
Unutsak olmaz mı?
Yinedir yine...
Sevgiyle atıyor kalbim yine,
Zelzele misali sallanıyor yerinde,
En güzel yerde, yanında yine...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!