Söz var yüreklere dokunuyor
Söz var bakmadan okunuyor
Öyle ki insan yeniden yoğruluyor
Ağır mı ağır yük taşınırsa
Dermanı kalır mı diz aşınırsa
Vardım kapısına evinde yoktur
Dizlerimi eşiğe kırdım ağladım
Yuvasına baykuş dumanı çoktur
Feryatla saçım yoldum ağladım
Camları kırılmış perde kalmamış
Küçük yavru baş ucunda ağladı
Bu acı yürekleri dağladı
Gözyaşları ırmak oldu çağladı
Ağlama emaneti yiğidin
Kalmaz yerde kanı şehidin
Ne akraba sorar ne de komşular
Hayal oldu gardaş bak eski günler
Akmıyor çeşmede bulandı sular
Kana kana içsem ah eski günler
Komşu komşuya ırgat giderdi
Erkenden yol alırdım yaylaya
Dağları aşardım yürürdüm yaya
Gözlerim seyre dalar bakarım yamaçlara
Bir başka güzeldi ah eski günler
Gözelerden suları içerdim kana kana
Bahar çiçekleri sensin gönlümde
Nağmelerle dillendirdim sözümde
Bir parçanım mevcut benim özümde
Bırakma beni tut elimden sen anne
Öpüyordun mışıl mışıl uyurken
Gece uykulardan yılmadan kopan
Yavrusuna kol kanat şefkatle bakan
Gözyaşı pınarından dünyayı yakan
Fedakar cefakar bizim annelerimiz
Ne güzel ninnileri yavrusuna uyutur
Uyudum uyandım köyde gezindim
Rüzgâr almış idi çatıyı babam
Sen var iken bekle gelirim derdim
Şimdi ıssız bıraktın yapıyı babam
Ağaçlar diktin meyveler verdi
Kolay mı hele terk-i vatanı
Yollarına bakar bakar ağlarım
Göç yolunda cansız yatanı
Hallarına bakar bakar ağlarım
Kimisini koyduk cansız denize
Bari şu iki bayramı mahcup etmeyin
Ne barış var ne barışan baksana
Bu günün yarını ölüm küskün gitmeyin
Dalmışsın dünyaya sen uyansana
Gardaş gardaşına bile yönü dönüyor




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!