Yanlışlamak için yola çıkılmaz
Niyet neyse başkasına varılmaz
Bulamadım diye yoldan çıkılmaz
Nasib, kısmet! Sabırsız olunmaz
Ucuz diye laf etme zahire dair
Defineler saklar zatında tahir
Batına heves eden cehl-i zahir
Zan ile hayalde mecbur kahir
Hem özüm, hem gürüm
Özgürlükten de özgürüm.
Hakiki kulluğu "LA" da buldum
Özgürlük! Senden de hürüm.
Fasık köksüz, ne ara içimize soktu
Kardeş bizler, birbirine hasım oldu.
Roller ve makamlar yüreklere dar
Üst üste dizilmiş zalim koltuklar.
Binlerce maruf gelir geçer, gün olur gece kurulur.
Kimi hakikatine dokunur, kimi mecazda savrulur.
Adedi meçhul hisler ustanın tezgahında dokunur.
Vakti gelmemiş arif edeple makamında yoğrulur.
Rüzgara kalbini sermiş talib tohum misal örtülür.
Hakikat basittir
Basit vus'at ister.
Zihin karmaşık sever
Karmaşık çokluk ister.
Çümbüştür keyif bekler
Tadanı meftun eder.
İnce çizgi, incecik iplik
İki uçu düğümlü.
Kolaya kaçıyor, varlık zorda
Rahat ve zevk dipsiz kuyu
Zahmet, ana rahmi
Meşakkat beşik
Sefa değil, cemale vefa bizimki
Bir salat ki; ilan-ı aşktır bizimki.
Diyorsun ki; yolumuz hicret
Oysa Nebi'ye ateşten gömlek.
Önce ashab, sonra Hz. Ahmet. (SAV)
Sende kardeşlik nerede, insaf et.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!