Seni azad ediyorum
Benim cennetime çıksın yolun.
Hiç sarp olmasın sana bembeyaz bulutların kuşum.
Benim bağımda konakla,
Orada aç hayata kanatlarını.
Bak bu akşam
Gözyaşlarım damlıyor çatıdan oluk oluk,
Kırık dökük ayrılığımın üstüne.
Bozkırdaki tek ağaç yalnızlığında kaldı şimdi arzularım.
Sağa dönsem ayrılık tırmalar yüreğimi,
Sola dönsem özlemin.
Tek başına hiçmişiz biz.
Dalından koparılan bir elmayı ortasından bölmediysek,
Yağmur altında yürüyüşlerimiz hep yalnızlığımızla olmuşsa,
Ağzımızı doldura doldura,
Karnımız kasıla kasıla gülmediysek yarenlerimizle.
Ben gönül telimi titretirim en onulmaz sevdalarla.
Hayatın bir gizli köşesinde yaşar giderim.
Yarı karşılıklı,
Yarı karşılıksız bir sevdayla.
Yol,iz bilmez değil elbet,
Fırlatıp atmaz kendini çarkın içine bu yürek.
Seni ıslatan yağmurdu beni ıslatan da,
Dün akşam sokulurken gözlerin çemberimden içeri..
Per perişan eden yüreğimi,
Üzerime damlayan yağmur damlaları mı
Yoksa hasretinin okları mı anlayamadım.
Bir an sıyırıp kendimi kaç zamandır düştüğüm hengameden
Gel deseydin,
Martıların çığlıklarını da alırdım yanıma.
Döşüme doldurur tüm sevgini,
Ardın sıra koşardım gittiğin yere.
Gel deseydin,
Bir Mayıs yağmurunda yıkandı düşlerim ilk kez.
Ben kokunu içime çekerken,
Tüm bulutlar ağlıyordu güzelliğine.
Ellerini tuttum,
Hayatımın içine çekiverdim seni.
Sen oldum bir anda.
Bir an olur,
Alıp başımı gidesim gelir.
Yolunu yalnızca benim çizdiğim,
İzimi yalnızca benim sürdüğüm,
Kuşların bile bilmediği,
Çiçeklerin dilinin bile geçmediği yerlere.
Ne zaman gözlerini devirip yollarıma,
Görürsün beni bilmem.
Ne zaman okursun
Bu azad edilmiş güvercinin son dileğini bilmem.
Umursamadan zorunlu ayrılığı,
Ve sana uzanan taşa kesilmiş yolları.
Çamura bulansa da ayaklarım
Yıldızlara bakmaktan vazgeçmem.
En gizli hayallerim saklıdır dolaplarında,
Ve çekmeleri özlemlerimle dopludur.
Başımı kaldırıp bunca yıl,
Yıldızları saçlarıma takmak olmuş en büyük uğraşım.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!