Ali kavak kesiyor (ey mavi donlu)
Efil efil esiyor (sil gözü ganlı)
Efil efil esiyor (sil gözü ganlı)
Ben Ali'ye ne dedim (ey mavi donlu)
Durup durup küsüyor (sil gözü ganlı)
Ben bir Yörük gızıyıdım
Yurt dibinde galdım mı ben
Anamın gök gızıyıdım
Nasibime vardım mı ben
Çadırları oba oba
Coşkun akan ırmağıyla
Böyle diyar bulunur mu
Ay yıldızlı bayrağıyla
Böyle diyar bulunur mu
Meclisiyle yasasıyla
Çıkdım gırklar yaylasına
Çağırdım haslar hasına
Yüzümü yerlere sürdüm
Muhammed Ali aşgına
Aşg Ali'm hü hü şahım hü
Daşa vurdum bir depme
Gel yarim ele gitme
Dam ardında bekleyen
Yeter gayı naz etme
Goyun guzu garışık
Durnam ne diyardan geldin yalınız
Çamlıbelleri aşdınız mı durnalar durnalar
Belki bizim ele uğrar yolunuz
Bizim elden geçdiniz mi durnalar durnalar
Güzeli sorarsan uzundur boyu
Evlerine vardım akşam
Sofraya goydular davşan
Sofraya goydular davşan
Bugün değil yarın ağşam
Bugün değil yarın ağşam
Goru'nun düzünde goyun yayılır
Yapağısı tel tel olmuş sayılır
Yedi gurşun yemiş muhtar bayılır
Galh gardaşım vatanına eline
Bayram gelsin gına yakan eline
İki bülbül konmuş dağlar başına
Sal allah'ım sal sılama varayım
Şahin yuva yapar kendi başına
Sal Allah'ım sal sılama varayım
Bizim evlerimiz dağdan ötedir
Payamda salıncağı
Gur yanına ocağı
Uluğbey'in bağları
Sanki cennet bucağı
(Sanki ana gucağı)
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!