Seni yasamak, seni sensiz yasamak, seni senli yasadıkca, sensizligi yasamak...
Seni sevmek, seni sensiz sevmek, seni senli sevdikce, sensizligi sevmek...
Seni özlemek, seni sensiz özlemek, seni senli özledikce, sensizligi özlemek...
Seni düsünmek, seni sensiz düsünmek, seni senli düsündükce, sensizligi düsünmek...
Nehirler tasmıs yanaklarımdan, kurak yüregim bir kan golü. Kara gecenin soguklugu sanki üzerimde, sarmıs bütün bedenimi. Sen kokan hoyrat bi rüzgar getirmis ayrılıgı, corak yüregimin kanlı kıyılarına. Hic beklenmedik bir zamanda sarmıs karanlık bedenimi, yoklugun...
Yoklugun yok etmeye basladı bedenimi, dolasıyor yavas, yavas damarlarımda hissediyorum. Sarıyor her yerimi, üsütüyor yoklugun, korkutuyor beni. Nefesim kesiliyor, soluk alamıyorum, karabasanlar sarmıs sanki yüregimi, gozlerimi acamıyorum, tepisemiyorum. Hayalin beynimde canlanıyor, o da beynimi kemirmeye basladı, artık dayanamıyorum.
Ve....
Huzun kokulu bır subat gecesınde, adını yazıyorum goz yaslarıma, tıtrek bır mumun ruzgarında! Ozledıgım cocuk seslerı gıbı hasretım yoklugunda gozlerıne. Hıc bu kadar hoyrat bır hasret kaplamamıstı sefıl yuregımı ve hıc bır gece sabaha bu kadar gec kavusmamıstı! Senle baslayan her ısyankar sarkı yoklugunda daha da vuruyor hucrelerımı ve umut tasıyan multecı bulutlar goz yaslarıma bıle vokal yapamıyor artık! Sen baskasın bılıyorum, hıc olmadık zamanlarda hep dustun aklıma, hep gırdın şu yaralı hayatıma! Ama sımdı nerdesın, nerelerdesın, hangı dıyarlarda, hangıs sıırın ımgesındesın! Sen benım ıcın herseysın, hersey! Ruyalarımın hıc degısmeyen basrol oyuncusu, ya da hayallerımın ası gelıncıgı! Hep bendesın, hep aklımdasın anlıyacağın...
Bir paragrafın orta yerindeki devrik bir cümleyim. Hislerim karma karısık,gözyaşlarım acı!
Bir yagmur duasındaki kurak köyün çiftçisi gibi hasretim gözlerine. Varlığını nadasa bıraktıgımdan beri, hasret yağıyor gözlerime.
Artık ürkek bir çocuk gibi ekiyorum umutlarımı, düşler tarlasına
Orda asice yeşermeyeceklerini bile, bile
Artık konuşmuyorum buzlu aynalarla
‘’Biten bir dostluğun külleri, bütün bir ömrü karartmaya yeter’’.
Ey benim bin yıllık dostum; bak karardı artık ömrüm. Ben, ben karanlıklar ülkesindeyim artık, biten dostluğumuzun savurduğu küllerle...
Ey benim bin yıllık dostum; hatırlar mısın o geçen günleri, seninle kurduğumuz hayalleri, yaşlı günlerde yazdığımız şiirleri ve tarifi olmayan o dostluk günlerini...
Belki ben seni yarattım içimde, kim bilir belki de sen beni
Bir askın uçurumunda bırakıp gittin, bilinmeyen sonsuzluklara.
Gözlerinde görürdüm askı, seninleyken yasardım; elini tutamayınca deliye dönerdim
Biraz önce ben uyudum biliyor musun? Yine her geceki gibi, gözlerimi o soğuk tavana diktim, yine o gül yüzün canlandı karşımda... Her geceki gibi iki damla yaş süzüldü çölleşmiş kalbimin, en senle dolu yüzüne, yine canım yandı biliyor musun? Yine duygular şaha kalktı, kalkıp bu şiiri yazacaktım ama sen vardın karşımda, alamadım gözlerimi senden, olmadı...
Biraz önce bir rüya gördüm biliyor musun? Yine her geceki gibi benim olmayan seni gördüm, senin olmayan benle birlikte. Umut tarlasından bir yaşlı güvercin uçurduk birlikte, ellerin titreyen ellerime değdi, o arsız gözlerin, puslu yüreğime. Yine gözümden iki damla yaş süzüldü, bu seferde kalbimin en hoyrat köşesine...
Biraz önce ben uyandım biliyor musun? Yine sensiz kalktım o hayali rüyadan, kafamı kaldırdım, tekrar tavana baktım. Sen yoktun bu sefer, sadece bir iğrenç karartı, senin henüz dokunamadığın kalbim gibi, lanet bir karartı. Suskun gözlerimden iki damla yaş süzüldü yine kalbimin her karanlık köşesine...
Kelimeler düştükçe gözlerimden, yüreğim yanıyor suskunluğumda ve yalnızlığım korkusu şimdi bütün sağır hücrelerimde! Yürek kırıntıları hasretimi taşıyor sensizliğime ve aynaların buğusu yüzümü gizliyor; gecenin kör sensizliğinde!
Haykırmak seni getirmiyor artık bana, üzgünlüğümün ertesinde ve şiirler senden yana vuruyor kıyılara, özleminin derinliğinde! Sabahlar daha bi ayaza çekiyor gözlerinin bebeğinde ve şehir beni istemiyor artık; özleminin eşiğinde!
İstanbul, haramilere direniyor hala öksüzlüğümün senesinde ve ellerin beni ısıtıyor üşenmeksizin, soğukluğun nefesinde! Ve diye başlıyan bi şiir daha bitiyor hasretinin en sıcak hanesinde!
Güvendigim dagların rüzgarı üsütüyor icimi. Dost bildiklerin birer, birer vuruyor sırtımdan. Bir yandan da sensiz kalbimin örümcek tuttugu bu günlerde; sana ne çok ihtiyacım var bilemezsin...
Bazen, düsüme düsüyorsun düsünmeden, kanları çekilmeye basladı bile düslerimin. Düsümde bir sen düsünürken geceleri, düsler sokagında, düsüne düskün kaldım...
Güvendigim dostların elleri buz etti yüregimi, sardı etrafımı, ac yırtıcılar. Ben hasretken içimi ısıtan nefesine; sana ne cok muhtacım bilemezsin...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!