HAZİRAN SEVGİLİM
Doğum günüm haziran.
Haziran, tutsak düşmekti.
Haziran, sorgu sualdi, Gayrettepeydi,
Ha gayret direnmekti, sorguda.
Sen nasıl başa çıktın?
O büyük yoklukta,
Nasıl var oldun?
Neyle avundun?
Yaralarına ne sürdün?
Kaç günün, kaç yılın;
Yüreğini bir volkana atmaktır bile bile.
Hissetmektir,
Her damla kanının yandığını.
Öldüğünü bilmektir aşk.
Delice atarken nabzın.
Ya da sırtüstü yatmak,
Ey Çiçek!
Baharımda sensin
Kışımda
Yaşamakta sende
Yaşamamakta
Bir şey, ya seninle başlar
Her ışık, bir gözyaşı.
Her cadde, her sokak bir çıkmaz.
Kendimi buldukça kaybettiğim,
Kocaman bir labirent, bu koca şehir
Bu kent sensiz Hiroşima.
Gitme!
GÜRLEVİK’LERİN GÜLÜNE - 2
Bunun adı aşk değil.
Daha başka bir şey.
Boynunu uzatmak giyotine.
Tükürüp suratına,
Engizisyon papazının,
Gelincikler kırmızıya boyuyordu baharı.
Her yapraÄŸında, kocaman beyaz bir gülücük,
Papatyaların yüzünde.
Güller, seni bekliyordu, girişte
Gölgesini serip beklemekte, söğüt.
Rüzgâr emrine amade;
Savurmak için saçlarını,
Kokunu güllere ve yâre taşımaya.
Bir yürek daralarak bekliyor yolunu.
Gözlerindeki sevinç,
Sesindeki heyecan,
Ele veriyor gizli sevdasını.
Gelincikler, güller içinden süzülüp gelirken,
Rengârenk bahara boyanmış,
Başlar yaşamın kronometresi çalışmaya, yeniden.
25.05.2011
Sen hayal bir sevgilinin çiçeğisin
Düşlenmiş bir mevsimin kardelenisin
İki büyük özlemde,
Yangınların alazıdır, külüme değen
Sende büyüsün isterdim annen
Elleri büyüyecekti ellerinde
YAŞAMAK YA DA
Silmeseydin gözlerimden gözlerinin izini
Tenimde ellerinin ürpertisi kalsaydı
Avuçlarımda sesin olsaydı,
Akşamdan kalma.
Güne seninle uyanmak.
Geceyi seninle karşılamak.
Hayalim bu.
Kalpsiz gecelerden sonra
Yüzüne sıÄŸınmak,
Saçlarına, ellerine.
Sesinde türkü olmak,
Yaşamın tellerine düşmek.
Umudum bu.
24.05.2011
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!