Ömür, ölüm bitişli mutlu başlayan ince bir yokuş,
Yokuş başında ilk sitemdir, ilk isyandır ağlak doğuş.
Yaş dolu gözlerle başlar hayatın bu ilk bölümü,
Söyle şimdi çok tanrılı, kim yalanlar mutlak ölümü?
Haydi aç yarına bir pencere ve çek içine tek solukta.
Koşarken hayatımın tozlu yollarından geçmişime, çocukluğum oldu sığınağım.
Umut ikliminde ilerleyen bu yaşımda tebessüm oldu sağanağım.
Yüzümde gülerken değil, yaşarken oluşan yaralardan, içimde hayatla köşe kapmaca oynarken eskittiğim körpe bir canım var.
Ne zaman gözyaşlarım tükense, ne zaman dilim tutulur da tek kelimelik cümlemi söyleyemez olsam kaçardım uzaklara.
En sert duvarlar ardına yazardım sözlerimi.
Konuşamayan dilimle değil, susmayan gözlerim ve tükenmeyen sözlerimle.
Soğuk bir kandil karanlığındaydı şikâyetim
Umutsuzluğa umut eken aşklara,
Ayrılıklara tavaf eden sevdalara inat.
Basit olan masallarla dolmuş sayfalar.
Verilen onca söze çakılan bir kor gibi.
Her şeye ve bir iki damla gözyaşına rağmen.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!