Toprağa düşmüş hayallerim var benim,
Çiğnenen yalnızlıklardan dem vuran.
Karıncaların çekiştirdiği iki uçtan.
Ne zaman buğulu sesi duyulsa dans ederken,
Büyülü bir üfürükle,
Gidip gelirken adımların üzerinde hayallerimin,
Bugün yine seni yaşıyorum.
Yoksun merdivenli sokakta.
Sen olmadan da yaşarım,
Seni kaldırım taşlarıyla..
Önce kaldırımlara sordum gelmeyişini,
Sonra anladım ki yanıldım..
Yağmur ve sen,
Bu büyük bir ikilem,
Sırılsıklam ve puslu.
Bir kaç ufak adım,
bir su birikintisi,
Üzerinden geçmemiz gereken.
Uğruna ölünmeyecek kadar hastalıklı bir dünya,
Uğruna ölünecek kadar hastalıksız bir hayat,
Yaşarken ölür insan, ölünce mi yaşar,
İşte bunların hepsini koyup bir çantaya gidesim var..
Bir şeyin değerini anlayamamak mı güzel?
Yoksa kaybettikten sonra anlamak mı?
Kaybettikten sonra bile anlayamamak mı?
Ya da neden kaybetmeden anlayamaz insan?
Kendimi de kaybettim şimdi..
Peki şimdi hangi soruya nasıl cevap vericem?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!