Her şeyinle karşımdasın, karanlık
Ben de senin içindeyim tamamen
Ve bu halden kurtulmalıyım artık
Son ışık zerreleri kaybolurken
Aydınlatmalıyım gecemi kendim
Bu dalıp gitmelerim, belki de bir nişâne
Gözlere sızan uyku, çağırır hamûşâne
Sedası işitilmez, muhtaç olanlar anlar
O narin ten yorgunken, ne zor geçer
zamanlar
Yalnız hayallerim vardı kendimce
Onların bende aksi rüyalarım
Zamanın durduğu yerde bir günce
Yırtık sayfalar başında ağlarım
Boşlukta bir gün daha bitirmişim
Akıl dünyasında gönül erdi kemale
Cümle fikir bıraktı yerini hayale
Ben şu gafil dünya ile ederdim alay
Bugün ciddileştim kimse almadı kale
Şehirleri değiştirince insanlar değişmedi
İnsanları değiştirince şehirler aynı kaldı
İçimiz ısındı lakin yüreklerimiz pişmedi
Bu hakikatlere alışmak bir hayli zaman aldı
Hiç kimse çıkarsız bir diğerine hatır sormadı
Terk edelim bu şehri
Sessiz bir gece vakti
Çatıların ardından
Gün doğmadan sokağa
Yattığımız yatağa
Bir kez dahi bakmadan
Aynamın karşısına geçip de her gün
Görürüm ben bir adam, hepsi bu kadar
O ne mutlu, ne üzgün, ne dost ne küskün
Yüzünde ne tebessüm, ne gözyaşı var
Olurken sırılsıklam her yanım terden
Geri gelmedi gerçekler
Ve sönük kaldı aydınlık
Şimdi kim durakta bekler
Bilsin kimse gelmez artık
Hatıradan bir yel eser
Bu gece bir yıldırım daha çarptı
Ansız oldu, evim zemin katıydı
Ve zannederdim ki kalbim katıydı
Bu gece uyku yine bana haram
Yine istirahat yokuşu sarptı
Neden tutar bu krizler anlamam
Uyan artık, geldi sabahtan güne davet
Seherin sessizliğinde bir horoz ötse
Tatlı telaşlarla bir günün daha bitse
O yorgunlukla rüyada denizi seyret
Yelken açıyor sonsuzluklara bir gemi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!