Beden yerinde durmuyor
Ruh bedene sığmıyor
Akıl soru sormuyor
Sorular cevap bulmuyor
Çaresizlik çare görmüyor
Çareler merhem olmuyor
Karanlıktır yakıcı gerçekleri örten
Yıkıcı gerçeklerdir ruhumda tüten
Karanlıkta sığınırsın
Kimsenin görmediği kuytularda
Belki ben seni değil
Karanlığı seviyorum
Bir kuş var içimde uçuramadığım
Bir kâbus var içimde kaçıramadığım
Bir noksanlık var içimde konduramadığım
Bir ismin var içimde koyduramadığım
Bir ateş var içimde tutturamadığım
Bir aşk var içimde tattıramadığım
Ayıplı şehre karanlık çare
Gri bulutlar avare
Deli yağmur biçare
Senin kaçman sana göre çare
Senin gitmen sana göre çare
Bedenler avare
Gözlerindeki ışık doğru parlıyorsa
Kalbindeki atış doğru çarpıyorsa
Ruhundaki ateş doğru yanıyorsa
Bekliyorum
Bir gün bir yerlerde çıkıp bana geleceksin
Asırlık çınar ağaçları altında
Esen rüzgârların yanında bekledim
Gelmedin
Alacalı gökkuşağı altında
Sonbahar yağmurları yanında bekledim
Ben sevdalara taptım
Gidene kadar
Ben sevdaların tapanıyım
Kalmadıysa sevda tapılacak
Çok mu olur sende gidersen
Oyuna oyun tutmayacağını
Bir gün takılıp giderse
Oyunun boş kalacağını
Hayat çoktan öğretti bana
Gönülsüze gönül olmayacağını
Kalbimde unutulmaz anısın
Anılarımda tutuyorum seni
Tuttuğum yerde buluyorum seni
Bir gölge gibi beni izliyor
Bir hayalet gibi içimde yaşıyorsun
Sonu olmayan bir yolculuğun başındayız el ele
Dümeni olmayan kayıklar içinde diz dize
Acıması olmayan fırtınaların arasında göz göze
Gözler kavuşmaz
Dudaklar buluşmaz
Kalpler ayrışmaz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!