Yataktan kalkmak çok zordu.Sağ sola dönerek yatağının içinde oyalandı.Birde, güzel bir yağmur yağiyordu dışarıda.
--Kalkmam gerek dedi,Hüseyin çavuş.Kalkması gerekti aslınsa.Evde beş horanta ekmek beklerdi.Ezan sesi duyuldu ardından.Sabahları ezan sesi ne güzel etkiliyordu.Kalktı,bir abdest aldı Hüseyin çavuş,namazını eda ederken,neler diledi Allahtan bilinmezdi.Ama kul,mutlaka çalışmalıydı,çalışmayana Allah vemezdi
Giyindi,Yağmurdan korunmak için.Eline birde şemsiye aldı.Artık gitme zamanıydı,yol uzak ve iş hüseyin çavuşu beklerdi.
Ha bire yağmur hışımla yağıyordu.Yağmurdan korunarak,demirci dükkanına doğru yol aldı Bu gün yol çok uzak gelmişti Hüseyin çavuşa.Birazda yorulmuştu,karnı zil çalıyor,yiyecek bir şeyler arıyordu.Hava alacakaranliktı,sabaha az kalmıştı.Bir ekmek aldı fırından,ne kadarda sıcaktı.Mis gibi ekmek kokuyordu burnuna.Bir ısırdı,bir daha ısırdı,ekmeginin ucundan.Ah yanında bir de çay olsaydı.Aklında çay,elinde ekmekle iş yerine yaklaştı.Karşıdan karşıya geçecekti,Hüseyin çavuş.Acı bir fren sesi caddeyi inletti.
Koca kamyon üzerinden geçmişti Hüseyin çavuşun,Her yanı parçalanmıştı.Ekmeği düşmüştü yol ortasına.Ucunda bir ısırık vardı.
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta