Nasıl da kızardım sana Kurban Bayramlarında
Oysa, hiç bilmezdim için için kan ağladığını
Ve soframızda keyif bir kınalı koç uğruna
Nasıl da telef ederdim zaten yanık bağrını...
Hüseyin Bülentim çekerim zârın
Hani nerde mülküm yalan pazarın
Kürek aldım yapmak için mezarın
Kazamadım kazılmıyor Mihriban
Analar gız besliyor vermiyor sevdiğine
Bir Halk Türküsünden
Ve artık türkülerin samimiyeti
Edebiyatın ebediyeti
Aşkın masûmiyeti
dünya kötü
vakit dar
sanat güzel
düşün var
her kuram kendi bacağından
anlamla uğraşmayın
Hurşit Zülcenah (27 Aralık 2011 - 31 Ağustos 2012)
Kanaryam...
Sen de benim günahlarımdan birisin
Ben, en güzel duygularun kaatiliyim
Yok mîrim!
Duyan, bilen, gören var,
Müştekî olmasa da mağdûr,
Allah, temyîzi nâ-mümkün
Kamu Davâsı açar!
O belde...
Hangi bir kıta-i muhayyelde
Hangi bir nehr-i dûr ile mahdûd
Bir yalan yer midir veya mevcûd
Fakat bulunmayacak bir melaz-ı hülyâ mı?
Bir başka sahifesi hayât-ı keşmekeşin
Açıldı önümde bir memdûd râh
Serâpâ cidâli üstümde bilinmezin
Hekes kıyâm üzere bir benim gümrâh!
eltâf-ı kibriyâdan memûl ve müstedâdır!
Yollasan beni bir daha dünyaya Allahım...
Acısan yani bana ve bir şans daha Allahım
Yine Türkiyeme salar mısın beni?
Bugün
Uzanıp sırtüstü kanepeme boylu boyunca
Hiçbir şey düşünmeden ve varlığımdan hoşnûd
Rast bir makâmın sıla fısıldayan akışında,
Başımda eski zamanların yorgunluğu...
Evet! Hiçbir şey düşünmeden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!