Eylul 1977 Güney/Denizli doğumludur. İlk,orta ve lise öğrenimini memleketi olan Samsun'un Bafra ilçesinin Kolay Kasabası'nda tamamladı.
Turizme 1995 yılında Ankara'da üç yildizli bir otelde garson olarak basladi. Ankara ve Marmaris’te degisik otel ve restaurantlarda dört yil garsonluk yaptiktan sonra askerlik sonrasi hep ilgi duydugu asçilik meslegine geçis yapti. 2000 yilinda Istanbul Radisson SAS Hotel’de comi olarak basladigi mutfak kariyerine ayni otelde calistigi alti yil icerisinde kisim sefligi görevine kadar yükseldi.
Daha sonra kariyerine Bodrum Kempinski Hotel’de devam eden sef Bölük burada çalistigi bes yilin son bir bucuk yilini otelin executive chefi olarak tamamladi.
Dedeman Hotels&Resorts International merkez ofisinde Kurumsal sef olarak iki yil görev yapti. Bu süre zarfinda arkadaslariyla
A la Turka Gastronomi Dernegini kuran ve baskanligini yapan Bölük ayni dönemde Türk Asçi Milli Takim kaptanligi görevine getirildi. Iki yillik görev süresi boyunca Almanya’daki asçilik olimpiyatlari dahil pek çok ülkedeki uluslar arasi yarismalarda toplamda bir altin , 8 gümüs ve 6 bronz madalya kazanarak ülkesini basari ile temsil etti.
Alman mevseili bir Isvicre zinciri olan Hapimag Resort Seagarden Hotel Bodrum’da 4 yil executive chef olarak calisti. Bu süre zarfinda recreative bir gastronomik akim olarak tanimladigi “Yasayan Mutfak” akimini kurdu ve patentini aldi. Ayni isimle Türkce ve ingilizce siteler kuran Chef Bölük youtube basta olmak üzere tüm sosyal medya kanallarinda kendi kurdugu ve misafirleri mutfagin bir parcasi yapmayi amaclayan “Yasayan Mutfak” akimi dünyaya tanitmaya çalismaktadir.
Sefle bir gün, Sefler yarisiyor, Canli Yayin, Master Class, Chef’s Table, Boya ve test et, Funny Culinary Day belli basli “Yasayan Mutfak” aktiviteleri arasindadir.
Dört yillik Hapimag deneyiminden sonra Hilton Türkbükü Bodrum Hotel’de bir yil executive cheflik yapan Bölük Aralik 2017 tarihinden bu yana Kazakistan’daki Rixos Khadisha Shymkent Hotelinde kariyerine executive chef olarak devam etmektedir.
Turizmde bu sabah, Turizm Ajansi ve Bodrum Kent Rehberi gibi online internet gazetelerinde köse yazarligi yapan Chef Bölük ayni zamanda usta bir sairdir.
Iyi derecede ingilizce bilen Bölük evli ve üç çocuk babasidir.
Eserleri
Aşkım, Aziz Şehitlerimize, Biçarelerin Yakarışı, Bir Millet ki hep Yollarda, Cennet Yolcusu, Dağlarda Olmasaydı, Dinle Mehteri, Dost, Fikrimin İnce Gülü, Hayali Bile Güzel Köyümün, Hoşgeldin Efendim, Hüzün Bayramı, İstanbul'da Gece ve Ben, Kınalı Serçem, Meçhul Son, Nasihat, Nöbet Saati, Özledim, Sensizliğinde Yaşamak Seni, Sensizlik, Vasiyet, Tembihledim Rüzgara, Maskeli Dostlar, Palandöken'in Bayramı Bugün, Aşkın Mutfağı Düğün Yeri.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!