Bekledim
Beklediğini göremeden bekledim
Merhametine yük ettiğim beklentim
Ağırlaşan kurşun gibi çökertti benliğimi
Manasız gülüşlere gizlendi hüzünler
Konuşmaya giyotin suskunluğum
Bir gün bir yerde bir şekilde,
Yaşarken ölmeyi sorsalar
Bilirim…
Vefasız da olsa ondan ayrılmaktır
Der misin..
Vurmadan bak kendi yüreğine, ilk yaranı gör, dur!
Açanı hatırla, düşün, işte bendeki yara budur.
Bir onulmaz yarayla yar kıyısına getiren yar,
Daralıp boğulduğun deniz elmacığından kayar.
Hani gündüzünün hayaliydi, gecenin rüyası
Hüznünün tesellisi, yalnızlığının angaryası
İşini bitirmiş köstekli saatin cepkene girişi
Bir güzel fikrin efkar merdanesine düşüşü
Tükenmiş bir bakışın odağını yitirmesi gibidir
Gözlerini kısarak giden günbatımı
Siparişle örülü suni şiirlerin esiri gözlere
Sorma merak etme
Bir mum gibi eriyorum böyle
Halimi görüp teselli de etme
Varlığından güç aldığın
Ateşim güçleniyor nefesinle
Işığım aydınlatamasa da hayat yolunu
Ben azar azar dökülürüm
Azaldığımca artar yer örtüsü
Azarak boy verir bir çimen
Azar azar açar tomurcuklar
Ben azar azar dökülürüm
Bir bebek doğdu bugün, güneşten ışık döküldü
Şüpheli bakışları şaşkın, parlayan yüzüyle güldü
Yorgun bir anaydı bakan, yarı ayık yarı baygın
Eserinin mimarıydı manada hakkıyla saygın
Salıverilmiş keklikler gibi
Her gece insanlar uçurulur sokaklara
Karanlığın aydınlığa değen ucunda
Bir lokma sevda için eş aramaya
Bir yıldıza ad vermeye
Bir saç ağartmaya aç ben
Yaz kış yeşil yapraklar
Ama dibi kurumuş pür dolu
Üstte canlılık maskesi
Her daim dik görüntü kuvvetli
Kimse bilmesin ister kederini
Gizli hüzünler görünmeyen katta
Elif gibi doğrulduğum yerden büküldüm
Ellerinde zeytin tokmaklarıyla kalp ırgatları
Bu şehir bu insanlar nerden karşılaştık sokaklar
Bir soluk almalık ziyaretlerimde tanıdım seni
Sahiplenildiğim parklar iz bıraktığım dükkânlar bağrına bastı
Mahrem duygularla ruhuna dokunup bıraktıklarım kovaladı beni
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!