Yaktığım ateşlerin alevi,
İstemeye istemeye sana ulaştı
Seni yakmak zorunda kalıyorum!
Unutmak gibi bir şey bu tarifi yapılamaz.
Ben bir uçurtma bıraktım göklerine,
Sen bir ızdırab bıraktın kollarıma
Bir bulmacanın bulunmaz cevabı gibi gizli saklıyım
Bir gece yada bir gündüz ne fark eder ki?
İkisi de aynı benim için,ikisinde de sen yoksun
Canım o kadar kırılgan bir hale geldi ki,
dokunuşların azabı ölümden beter.
Seni özlediğimi biliyorsun ama;
fırtınalara yasak yemiş,
Susturulmuş bir deniz var içimde.
sağım soğan, solum sarımsak derken;
yokluğun yolumu keser.
bak bir varım,
ama sen,bin yoksun!
Çok eski bir şarkın kanattı yaramı,
Yüz göz oluvermişim acınLa, dört bir yanım ölüm şimdi.
Titreyen bir karanfil gördüm haziran güneşinde,
OLur olmaz işLerin peşinde dünya...
Bense, dünleri sayıklar dururum bir sahil kasabasında,
Hatırlayabildiğim kadar sen olurum...
Hükümsüz Düşlerin Son Durağı
Ben senin gölgende yeşerdim.
Bin Kızılırmağa değişmem kaderimi
Yorgun bir askerdin, hayat denen cephede yıllarca savaşan,
saf tutuyoruz hayatın arkasından
ömrümü kuyruğa soktum
komşuda pişer bizede düşerlere kanıp
burnumun direğini kıran aşktan nasiplenmek için
tabağim tertemiz
kürkçü dükkanlarına geri dönüp
Kitabına uydurmak her şeyi
Gidişine bir bahane uydurup
Göğün 7 kat altına gömmek!
Kaygılı zamanları kaygısız geçirmek için
Dünyanın yüzüne yalanlar tükürmeğe yeltenmek..
Senden sonra şişe diplerine dalıp dalıp
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!