Eğer bir güm ölürsem
götürsünler beni,
anamın süt kokan göğsüne yatırsınlar.
Bütün dünyevi kötülüklerden uzak,
sarsın bedenimi onun merhameti ve sevgisi...
Bilsin isterim yedi cümle alemin yaşadıklarımı,
Uç kelebeğim,benim için uç; önce yalnız ormanına git,oradan benim için orman yeşilinin en kardeş olananını al. Ardından laleye uğra,onun en asi kırmızısını al. Sonra papatyanın ateş sarısından al. Beyaz güle git,onun en masum beyazından al.Sonra okyanusa git,onun en derin yerinden umut mavisi al.Gök yüzüne çık kelebeğim,oradan bir tutam özgürlük al. Ve bütün bunları simsiyahacılarımla harmanlayıp,kahinatın üzerine serpiştir kelebeğim İSYANIM olsun....
Mehtap gibi düştün geceme,Ekinleri sarartdın gecenin karanlığında,Hayallerimin bal çiçeği gibi,Tutup sarmalıyorum sevgini,Azap veriyor ayrıksı kokun,Pınarlaşan sülietin akıyor gözlerimden...
Yağmur sürgünüyüz biz; derelerden ırmağa,ırmaklardan denizlere dökülürüz. Mevsim sürgünüyüz biz; bahardan yaza,son bahardan kışa dökülürüz. Türküler sürgünüyüz biz; notadan tele,telden dile dökülürüz. Sevgi sürgünüyüz biz; kalpten gönüle,gönülden göze dökülürüz.Hasret sürgünüyüz biz; özlemden kedere,kederden coşkulu buluşmalara dökülürüz.İnsan sürgünüyüz biz; sarıdan siyaha,siyahtan beyaza dökülürüz.Açlık sürgünüyüz biz; buğdaydan una,undan ekmeğe dökülürüz.Esaret sürgünüyüz biz; ranzadan duvara,duvardan meydanlara dökülürüz.Şiir sürgünüyüz biz; duygudan düşünceye,düşünceden dizelere dökülürüz.....
Ana,kardeş hasretidir
gönlümde bitmez kederdir
bu hasret beni öldürür
değme yarama sızlar
Ana,kardeş gitti dönmez
Başladı gönlümde hasret sancısı
yine tazelendi gönül yarası
yüreğime koydun derdi veremi
derdin benden beter olsun
zalim yar.
Deniz gözlüm,kumsal saçlım,seni düşlüyorum; kimsin,nesin,neredesin acep şu anda. Kömür gözlüm,şelale saçlım merak ediyorum; kader denen alçak seni,ben ile,ne zaman buluşturacak. Buram buram aşk kokan bir ilkbahar günündemi,ağustos böceklerinin sevda türküleri söylediği bir yaz günündemi,herşeyin sararıp solduğu hiç durmadan hüzün yağan ıslak bir son bahar günündemi,yoksa lapa lapa masumuyet yağan beyaz bir kış günündemi. Ne zaman buluşacağım seninle. Kadife tenli eline,bulutların takılıp kaldığı ipeksi saçlarına dokunacağım anı hasretle bekliyorum.Tanrıçam,alev gözlü aşkım; sende beni,benim seni düşlediğim gibi düşlüyormusun. Kimbilir şarap misali yudum yudum akıp giden rüyalarda buluşuyorsundur belki benimle. Çocuklarımın anası,şafak yüzlü kadınım; senden dört çocuk istiyorum.İsimleri yüreğime işli...Var oluş nedenim,yağmur gözlü sevgilim; ranzama uzanmış düşlerken bunları,kirpiklerinin kirpiklerime değeceği anı sabırsızlıkla bekliyorum. Her neredeysen şuan,lütfen kendine iyi bak. Senin Yarin.....
Şafak yüzlü yarim;
Bilinmezlik denizinde kulaçlarken
fırtınalı sevdamızı,
yıllar sonra buluştu durulaşan yüreklerimiz.
Her tarafın hüzün kaplandığı bir sonbahar günü,
Ağır kan yüklü gece,
sonsuz bir boşluk
akıyor önümden.
Bir yanım umutsuzluk,
diğer yanım
Yeşile boyanırken ilk baharın
Eskimiş bir hikayeyi anlatıyordu gözlerin
Şimdi geleceğe yürürken yeşimsi yüreğin
İşte oya gibi işliyor yaşamı
Meziteyli ellerin..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!