Bin kere şükrettim var olduğuna,
Hem de hiç bilmeden necisin, nesin.
Bir anda inanıp var olduğuna,
Yolumdan saptığım en güzel şeysin!
Gözümden, gönlümden oluşan ekip,
Kimseyi etmedi bu kadar takip,
Gül kokusu gerdanında hayat buldum,
Ümitsizliklerim bir bir son bulmuştu,
Lale devri aşkıydı sanki bu.
İçime öyle bir işledin ki!
Kör ettin gözlerimi,
Senden başkasını görmüyorum.
Peki neden kandırdın beni?
Günahım, suçum neydi?
Ne istedin benden?
Dur kaçma benden,
Sana veda etmeye geldim.
Çok istedim benim olmanı,
Benim sevdiğim olmanı,
Benim olmanı çok istedim.
Şimdi gidiyorum bedenen,
Seni her gördüğümde,
Öylece dikkat kesilip izliyorum.
İnceden inceye izliyorum seni.
Zeytin karası iri gözlerden,
Tel tel kirpiklere, incecik kaşlara.
Omuzlarına dökülen sırma saçlardan,
Birdenbire sessizlik hâkim oldu
Ve kapkara bir gökyüzü.
Hani nerede o güneşli cıvıl cıvıl yer?
Hani olur da aklına gelirsem eğer
Seslen hemen,
Ben o sessiz ve ürkütücü karanlıktayım
Mutlu yıllar sevdam,
Doğum günün kutlu olsun.
Bugün doğum gününden ibaret değil aslında.
Bugün ailene,
Annene, babana, kardeşlerine
Ve güzel bir hayata merhaba dediğin
Gittiğin günden beri seni öyle özledim ki!
Aklımdan bir dakika bile çıkmıyorsun
Yokluğunu hissettikçe senin
Bir kez daha anlıyorum sevdiğimi seni.
Artık dayanamaz oldum
Çekemez oldum sensizliği
Ne garip değil mi?
Gidenlerin gelmeyeceğini bile bile beklemek.
Yanımızda olmayı hak etmediklerini,
Hak etselerdi yanımızda olurlardı’yı
Kabullenememek.
Şimdi, acizlik deyip kendimizi gömmeli mi
Ne zormuş be!
Sevip sevilmemek,
Tam sevildiğine inanırken
Terk edilmek.
Ne zormuş be!
Belki bugün değil ama
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!