14.02.2001'den beri hayattayım. Bir şekilde yaşamaya çalışıyorum.
Kendin gibi beni de mi güçlü zannettin ?
Kemiklerim kırılgan, sesim kısıktır benim
Titrek ellerim için özür dilerim
Gizlemeye çalıştım, görmüşsün.
Seni kendi oyunlarıma alet ettim
Kilisenin önünde alyanaklı on sekizinde kız
Sayamaz oldu ölülerin arkasından kaçıncı vaaz karanlığın beşinci ayında
İntihara meyilli insanlar ikinci ayda dökülmüştü oysa, babası da onlardan biriydi
Dayanamadı barok dönemden kalma bir kapının önünde soğuğa.
İşte hayat göremediklerim, diye haykırdı alyanaklı kız
Karışmadan ne etliye ne sütlüye
Alışmışken sakin bir hayatı yaşamaya
Bir hinlik tutar beni aniden
O güne kadar tatmadığım ne varsa
Gözüme bir başka güzel gelir
Hatta tüm bastırılmış duygularım
Sen ve ben, bu dünyanın gölgesiyiz
Bazı çok bilmiş insanlar
Kış mevsiminin geldiğini ve ikimizin yok olacağını söylüyor
Ben bu şarlatanlara şimdilik inanmamayı tercih ediyorum
Şimdilik diyorum, içten içe korkuyorum
Çünkü biliyorsun ki ben kendi doğrularıma inanmak için tüm realistliğimi rafa kaldırırım.
Hakkında öyle septik düşüncelere kapıldım ki Nebahat Hanım
Bir kelime silsilesi koca bir dağın en yağışlı bölgesinde susuz bıraktı beni
Geçenlerde öğrendim ki cehennemin soğuk tarafı da varmış,
Nebahat Hanım neden beni hiç tembihlemedin ?
İtiraf et kaç gün önce öldürdün beni?
Bu hastalık göz altlarıma renk paletinden
Zift karasına benzer renk çaldığında
Eteğini doyasıya kaldırıma süren roman kadını
Zabıtalara onlarca küfür edip
Günün hasılatını sayarken
Çorabı parmaklarından delinmiş bir çocuk
Dirseklerini masaya koydun
Önünde kahven ruj izin bardakta
Bir derdin var yıllarca saklamışsın içinde
Ne zaman geçse bir anne bebeği kucağında
Dikenli sarmaşıklar filizleniyor iki dudağının arasında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!