Nicedir yorgun bir dis agrısı asksın bende
Ellerinin kuran harfleri, incil ellerimin uzerinde geziniyor...
Insanın unuttugu, hayatın unuttugu, tanrının unuttugu sairler degil miydik hepimiz...
Geceleri hep dize olup sevismiyor muyduk siirle....
Peki:
Gozkapaklarımızda bir karıs toz degil miydi hayat...
Neye baksak hep sevisme olmuyor muydu tenlerimiz...
Bilirsiniz iste:
Kafanızda koca bir buz kutlesidir yasamak...
Olulerinizi sırtınıza vurup gidin gidebildiginiz yere...
Ve hayatınızı bana odunc verin olur mu?
Kırk yas siirim:
Geldim iste yuzunun kapılarını ac bana...
Kayıt Tarihi : 24.4.2002 16:47:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

selamlarım.
Bu şiiri bir kez daha okumak isteyeceğimi tahmin etmişsindir..Şöyle sindire sindire..
Bazı insanlar yaşamımızda kapılar açarlar. Orda olduğunu bile bilmediğimiz kapılar, arkasında zenginlikler taşıyan, içi dopdolu , uzun ve içerikli yolculuklara gebe kapılar..Zaten bizde saklı duran güzellikleri görmemizi sağlayan , gördükçe daha güzelini yarattıran kaynak suları gibi.
Açarlar ve yolumuz başlar ..Açılış keyiflidir, yolculuk keyiflidir. Öyle ki; bir diğerine bile böyle kapıların ve onları açanların varlığını bilmek güç katar, motive eder..
Güzel cümlelerde, güzel şiirlerde süreriz izini. Yüzümüzde bir gülümseme:)
Aynur özbek uluç
...sanki, 'gidemezsiniz ki!' demek isteyip de tıkanmış kalmış gibi bu mısra...
'Ölüler beni serinliğe yakıştıramaz/ çünki kimse çıkmak istemez bu mevsimden dışarı' mısralarını anımsattı bana İsmet Özel'in ayrıca...
Ne demeli ki? Bu 'okunası' ve 'cüzdanda taşınası' şiirin ithafını kıskanmamak elde mi?
M.Evci
“Geldim işte yüzünün kapılarını aç bana...”
sevgilerimle kırkbir kere :)))
Aynur Özbek Uluç
TÜM YORUMLAR (4)