Geç kaldık …
Gecemizi örten yorganları yaktık
Ses vermedik
Sevginin yokuşlarından çıkan gök mavi gözlere
İçimize attık
Saf ve temiz ruhumuzda dalgalanan düşlerimizi
Kaldır ellerini ilahi rahmete
Dilinden dudaklarına dokunsun dualar
Ruhunu arındırsın aminler
İmanın nurunda boğulsun karanlıklar
Dinsin yüreklerdeki sancılar
Baskına uğradım sinsice
Açıktan satılan bozuk düşüncelere kandım
Sırrını ettim gerçeklerin
Yalanı oturttum krallık tahdına
Maf-ya serengeti laçkalığı
Bütün umutlarıma kara duman sarkıklığı
Bak yıldızlarını bize verecek gece
Ağlamaklı gülecek yalnız kalışına
Belki de sevgiyi yakalayacak
Eleriyle mavi düşlerden
Dökülecek bir nehrin çağlayışı gibi
Söyle ey garip gönül
Hangi sevdanın hamalısın
Hislerinde masum derya
Dalgın,baygın ve şanlı göz
Hangi hayelin peşindesin
Geceler sustu
Yalnız ellerim vardı
Gecenin yaşlı gözlerinde
Ona dost kalan
Bir yüreğimin sesi vardı
Bir de soğuk duvarlar
Anları konuşurduk bizbize
Olduğumuz anlarda
Yeni bir güne başlardı
Hayat heyacanla
Tutamazdık kendimizi
Salardık denizin mavisine
Muştu ki şu hasbi deveran içinde muğlak döngü
Katafalka'ya bağlı ivedi düşlerden inhiraf duygular
Remiz kokan sevdanın sırtında kambur
İçe dönüş deveranı ile başıboş
Kanıksanmış göz bebeğinde nefret hasmın
Eritir cayır cayır yüreğin buzlu yokuşlarını
İşte soldu yaprak gibi
Son durağın bir köşesinde
Yangınlı, korlu gözler
Maviliğinde gökyüzünün
Bulanmış kuraklığına
Eylül akşamı geldin gözlerimin içine
Serdin önüme kızıl güneşin patlayan ışıklarını.
Gölgeler dolanır sırtımda acıdan yanık kalbimde...
Ne diye..
Sersem kafamda cangırlanır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!