Akıp giderken insanlar, dört bir yanımdan,
Zaman yıpratırken gördüğümüz tüm yüzleri,
Eskitirken hayatı ve kendini acımasızca,
Kolay mı seni özlememek?
Kolay mı söyle, dayanabilmek
“yanımdayken” yokluğuna?
Sevmek basit bir kelime
Ama benden çok uzakta...
Benimkisi sadece yanmak kuru kuru
Ha beni atmışsın ateşe ha bir tahta,
Benimkisi sadece beklemek yağmuru
Kül olmamak adına.
Bir lamba sessizce aydınlatıyor
Ruhumla kararan şu dar odayı.
Gözlerimin ışığı günden güne söndükçe
Fark edemez oluyorum yıldızları, ayı.
Aklıma gelen tek şey, düşündükçe
Sensin, hasretinle çılgınları oynadığım
Uyanıp şiirler yazıyorum sana
Gecenin bir vakti.
Nedenini bilmiyorum ama
Bir ürperti kaplıyor içimi
her zaman ki gibi.
Bir masal bu sadece
Aklımda sonsuza dek yer edinecek,
Ya da ulaşılması güç bir serap
Mavi yaz akşamları, avucumda çekirdek.
Dışarısı soğuk ve karanlık…
Camlara vuruyor martı çığlıkları.
Bir sarhoş sürekli ağlamakta
Yürekleri dağlıyor hıçkırıkları.
Dışarısı soğuk ve karanlık…
Gün boşalırken güneşin kucağından
Ayın bıktıran yalnızlığıyla karşılaşırım
Çare umarım yıldızlardan, kayıp giderler…
Rüzgâr inadına hafif, deniz bir o kadar sakin…
Sadece boş kayıklar, konuşurlar benimle
Dalgalarla yukarı ve aşağı, kıyısında iskelenin.
Saatleri geriye alabilsek keşke;
Senden bir dakika öncesine.
O an rastlamasa sana gözlerim,
Denizlerin hırçın dalgalarını
Hissedemesem saçının kıvrımlarında...
Güneşler doğmasa üzerime
Bir ılık rüzgâr nefesiyle başlar hikâyem bu şehirde.
Oltalarla gezerim Galata’da kâh karada kâh denizde.
Kendimi bulurum her zaman Eyüp’ten gelen ezan sesinde.
Benimdir Mısır çarşısı, o kumaş tezgâhları…
Karanlık bir bulut üzerimde.
Başımdan aşağı dökülenler gözyaşım.
Pişmanım artık her kelimemde;
Anladım, bugün biraz yanlışım.
Uzatsam elimi gelecek gibiydi.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!