On üç asır ötede kalbim ribata durdu
Hicaz’dan gelen atlı Fırat’a mesken kurdu
Yüreğimde kaynadı sımsıcak bir Kerbela
Gökyüzünü kuşattı ağu renginde bela
Gülistanda nardayım, kalmadı ölçü şiar
Uçmağa varmak ile tamu da olmak şikar
‘’Halkın kalbi seninle demiş idi Ferezdak
Kılıçlarıysa İbn-i Ümeyye’yle olacak’’
Kûfe’linin yüzüne karalar çaldı güneş
Çöllere al gül döktü yetmiş iki çilekeş
Birinin gözlerinde okyanus uğultusu
Birinin dudağında ihanetin ağusu
Birinin saçlarından gür nehirler akıyor
Birinin çehresinde yıldırımlar çakıyor
Birinin beklediği ölümün adı, sefa
Birinin gözündeki bakışın adı, vefa
Devasa kaygıların merkezinde biri var
Nur dağından inenin okşadığı şahsuvar
Şahların mahzenine zehir döktü geceler
Bir baş için rint oldu haramzâde cüceler
Atılan bir mızrakla figan düştü ravzaya
Kafası kesilen bir sultan düştü ravzaya
Kerbela çöllerinde ehl-i beyt giryan oldu
Dönüp tarihe sorun, hangi taht viran oldu
Devler kana gömüldü, Asuman’a kan doldu
Bir saltanat uğruna bahtlar perişan oldu
Şehadet gergefini kılıçla işleyenler
Susuzluk çeşmesinden bengisu düşleyenler
Ehl-i beytin bağını talandan korudular
Ellerinde bir Gül’le cennete yürüdüler
Kırıldı terazinin doğru tartan kefesi
Kesildi adaletin ıtır kokan nefesi
Fırat'ın köpüğüne kan düşünceye değin
Hazin bir yıkılışın tablosuydu Hüseyin
Kutlu bir zafer oldu Kerdel’e* inen nurla
Şahlara taç giydirdi Şahlar Şah’ı, onurla
Yüreğinde çırpındı memnu deniz dalgası
Bu fitneyle kırıldı Zeynep’in prangası
Alev aldı bir anda kutlu dalı, yaprağı
Feryadıyla yarıldı Kerbela’nın toprağı
………………………………………..
Dudağında kahırla çizilen bir çizgiyim
Kûfe içimi yaktı bir su ver ‘’ Dedeciğim’'
ribat: nöbet tutulan mekân
ağu: Zehir
gülistan: Gül bahçesi
şiar: Tutulacak yol
uçmağ: Cennet
tamu: Cehennem
şikar: Av
Ferezdak: Dönemin şairi
şahsuvar: Ata binen kimse.
rint: Sarhoş, ayyaş
figan: acıyla inleme
giryan: Gözyaşı döken, ağlayan
asuman: Gökyüzü
gergef: Nakış işlemeye yarayan çerçeve
bengisu: Ab-ı hayat, ölümsüzlük suyu
ıtır: Hoş kokan
kerdel: tahta kova
Kûfe: Hüseyin'in şehit düştüğü toprak.
Sözlüğü hazırlayan: Elif CAN
Hz. Hüseyin'in mübarek başı kerdelin içinde iken gece üzerine nur inmiştir ve başında dört melek beklemiştir.
Dost kalemlerden;
Ey Peygamberin sevgili torunu Hüseyin
Ey Resulün sevgili emaneti Hüseyin
Ey Nebinin sevgili reyhânesi Hüseyin
Sana nasıl kıyıp da şehit ettiler eyvah!
Sen ki Resulle ne güzel oyunlar oynardın
Bazen namazda secdede sırtına çıkardın
Resule sarılır elinden tutar gezerdin
İnsanlık bitti o gün, kurulunca tezgâh. Osman Akçay
Kayıt Tarihi : 8.5.2020 00:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hz. Hüseyin'in Kerbela'da şehit edilişidir.
Vallahi bu mübarek insanlara zulüm yapanlara bugün Hazret diyenlerle karşılaşabiliyoruz.
Ben de bir Halk Ozanı olarak çok yazdım, çok çaldım söyledim... bu konu hakkında..
Yıllar yılı kan ağlıyor Orta doğu...elli, altmış İslam ülkesinin İki yakası bir araya gelmiyor acaba neden? Çünkü o topraklar beddualı...bundan sonrada perişan olmaya devam edecektir.Bunların hiç biri doğru dürüst Kitap falan okumaz,dinin gereğini yapmazlar...petrol parası bunları kudurtmuş...pek çoğu sapkın....Peygamberimizin ümmetindeniz derler lakin On İki İmamdan iki tane isim sayamazlar...bu yurdumuz içinde geçerli...al birini vur birine...bu topraklarda neden huzur yok,neden bereket yok...Muaviye ve Yezid'e Hazret demeye devam etsinler...
Çok mükemmel yazmışsınız değerli dost...bu konuyu herkes yazamaz,herkesin harcı değil .Önce yürek ,sonra bilgi gerek....yürekten kutluyorum selamlar.....
böyle bir vahşet bu kadar açı olmamışdyr
yazmakla bitmeyecek bir olay kerbala olayı
Mazlum hüseyni katledenler mahşerde nasıl bir hesap
verecekler çok teşekürler sağ olun var olun
Hazreti Hüseyne selam olsun
Sevgi ve saygılarımı sunuyorum
Ürperdim. Yaşadım...
Süper olmuş.
Yoğunluk çok fazla.
Ellerinize yüreğinize sağlık.
TÜM YORUMLAR (16)