gece emniyetsiz bir yol gibi odamda
ışıksız bir yolcuyum
yanlızlık tek kurşunu kalmış haydut dikilir karşımda
kaldır ellerini yolcu
sana ait ne varsa hepsi benim
bak silahımdaki kurşun sonuncu
Şimdi YUSUF olmak yakışır bize,
edepsiz bakışlardan kaçıp zindan bir hayata yol almak.
Haya elbisesini kuşanıp hayasızlıklardan arınmak.
YUSUF olmak yakışır edepten sabıra, sabırdan zafere ulaşmak.
YUSUF olmak zindandan saraya bir ömür dokumak.
Sahte sevgilerden BAKİ Bir sevgiye uzanmak.
sen geldin
gidişime dönüyorken saatler
meydandaki saat
bitişimi haykırmadan evvel çıkageldin
bir gidişin arefesi bir geliş olmamalıydı
martılar gördüm semalarında
galatana hayran sarayburnuna konan
aşk sarhoşu martılar gördüm
göğe doğru yol alan minarelerinden
yükselen ezan sesini duydum
gün çekildi
ay doğar akşamlara
benimse gözlerin doğar içime
öylece dalarım ince ince
en ince yerinden kopar dalgınlığım
yüreğime gözlerin düşünce
bizde anneydik babaydık bizde
dikti belimiz güç vardı elimizde
onlarda candı evlattı sözde
şimdi güçsüz ve cansızız huzur evimizde
kaç zaman oldu böyle huzursuzuz
rüzgar eser kentte
hüzünlü yüreklere ince dokunuşlarıyla
kibirli bir güzelin saçlarını savurur
onurlu bir gencin yüreğine yüzüne
ey kentin asi rüzgarı
ben enkaz altında umut bırakmış çocuk
siz enkaz üstünde bir dünya
ben anne kucağında yarım kalmış soluk
siz nefes nefes yaşanan rüya
siz beni tanır mısınız
herkes yanlızlığının koyuluğundan şikayetçi
ne garip
oysa ne renkli ümitlerimiz var
karamsarlığımıza mağlup
ezilmiş terkedilmiş
meğer ne omuzlarımız varmış
Sancılar hep bir sevince müjdedir
Üşenmeden çek, müjden bu sancıları dindirir
Mahsun olmak değil bize düşen
Ellerinde bir zafer zafer büyütüyorsun sen
Yorulma, yılma, üzülme sakın
Yakındır tekbir süslü zaferler inan hemde çok yakın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!