gecelerin sonsuz yalnızlığını
bir sokak lambasıyla paylaştınız mı hiç?
sokak lambası deyip geçmeyin.
sarhoşlar gece karanlığında,
ıssız sokaklarda
kiminle dertleşirler sanıyorsunuz.
ak çarşaflara uzandılar
aşk ve ihtiras karışımı.
çarşafları kırıştı,
yakıştılar sonsuz geceye.
aşkları bin yıl sürdü
dağlardan süzülen suyun
saflığında beklerim,
en berrak damlasında
yüzersin diye.
şafakla açan Gül'ün
tükenmiş zamanların ötesinden
dörtnala geliyorlar
bozkırın atlıları.
mahmuzlarında yıldız, kan
içinde binitlerinin sağrıları.
denizler düşlerim;
yosun kokulu,dipsiz,dingin
ve ana gibi denizleri.
dalyan direklerini,
livar dolusu balıkları,
motorların cılız ışıklarını boğan
kuzunun kurda kanı kaynadı
bülbül susup, gözlerini kapadı
gül tomurcuğu gülerek patladı
ellerimiz kenetlendiğinde
gece gelip, mutluluklar diledi
ümitlerini yüklenip
açıldı engine.
ümitleri denize,
balıkları kendine.
birden patladı lodos
uzaklara mektup yazdım her dilden,
medet umup posta güvercinlerinden.
ya şahinler kaptı güvercinlerimi,
ya da zalim anlamadı aşığın halinden...
bilmezsin ki aşkı sevgiyi,
anlayamazsın o iki kelimeyi.
sen hiç aşık olmadın ki,
duyamazsın kırılan kalbin
çıkardığı iniltiyi.
yalanmış
titreyen ellerdeki terler,
yalanmış
aşk iksiri dediğin meyler,
yalanmış
seni seviyorum dediğin geceler,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!