(ط ظ ع غ ف ق ك ل م ن و ه ل ا ي ;)
TI.. ط
usumuza bir cennet kıvrımı ile çalınan şu elma
içine büyük ve kuzeyli yağmurlar yağan
büyük ve kuzeyli bir ülkede yetişir ancak
suya düşen elmadan daha vahim bir atlı geçmedi bu ülkeden
savaş bir popülasyon gerekliliği olarak bilindiğinden
hiç açmadı yüzünü annem
tuzun ardındaki ülkeye
"bu noktadan itibaren sevmiyorum dünyayı" ki
cebimde ulu orta kuş kırıkları
ZI.. ظ
nasılda uzuyor aklın gölgesi
zamana ve haritaya doğru
AY'N.. ع
oradayım
ışığın suya düştüğü yerde
siyahla gecenin ayrıldığı
gecenin gönlünü yeşile verdiği yerde
içinden suç çağrışımları geçer bu saatlerde
koynuna bebeklerini alıp
ömürlük uykularına dalan annelerin
oradayım işte
gözümde iki çift sözünün hercaisi
sonsuza kadar sonuma doğru koşacağım
oradayım
yaklaşıp yaklaşıp uzaklaştığım
ölümün ülkesinde
zihnime kafiyesiz damlalarla damlıyor
suyun ışığa düşmesi
zaman geçer
ışık kırılır
su tuzdan
aşk gamdan ayrışır
anlarım ki
ölümden öteye yol
yoldan
öteye doğru gitmekmiş
oradayım
yoldayım
suda ve ışıktayım
ĞAY'N.. غ
oysa hiç bir anıtta bulunmaz
bizim göz yaşımızdaki zafer ifadesi
hiç bir manifestoda yayınlanmadı
sesimizin hüzne kayan alfabesi
FE.. ف
ve kimse bilmeyecektir
dünyanın sırrını senin kadar
ölebilmenin o serin bilgisine baş eğmiş
bir konuşlanma olduğunu kimse bilmeyecektir
GAF.. ق
çıkıntı yaptığımız her deniz
girintilerini
karamızın kalbine sokuyor demektir aynı zamanda
saklanamayacak kadar aşikar olan
görülemeyecek kadar giz'li de olabilir
bu normal
çünkü optik kanunlarda
hipermetropi diye bir dalga var
KEF.. ك
biliyoruz
her geçen dakikada
bir ince azrail selamı
bir gök gövermesi
bir an devrilmesi
olduğunu
LAM.. ل
kusursuz susuyorsun
sesini de unut
kesirlerle anlatılamaz sükut
hesabı da unut
kaç zaman geçti
boğazına bir kelimeyi taktın takalı
kaç ay kaç yıl kaç saat oldu
bir düş gibi suya aktın akalı
konuşma
güzel susuyorsun
MİM.. م
bu iklimde bir şehirdir
alnının ortasına doğru terleyişlerim
çölde bir kıymık batsın
insanın yeryüzü serüvenine
insan
ayı gölgesinden
aşkı ateşinden bilendir
çocuğu ölüsünden
sözün dinlenmeye alındığı
usumuzun dışa vurduğu demdir
bu dem
sade çocuk
sade çiçek
sade gül
bir ağıttan diğerine
uçuşsun dursun artık
kalbimiz
NUN.. ن
içinden yağmurlar geçen bir koridor
koridorda sağlı sollu açık kapılar
kapıların içinde yaşamaklar
hayatlar ahlar eyvahlar aşklar
kim bilir bu koridor nerede biter
nerede nasıl başlar
ey içimde bir iç deniz gibi duran tarih
beni tutup kaldır uzay boşluğuna
kuşların vebalı dönüşlerine dayanamam
dayanamam ekmeğin kana bandırılmasına
VAV.. و
inanırım ne desen ateş soğuk su yakar
desen ki bu gökyüzü benim avucumdadır
şu dağların ardında müsellah bir düşman var
saldırmadan önce gel felah avucumdadır
inanırım ne desen ateş soğuk su yakar
HE.. ه ه
sızısız bir hücreme rastlarsam onu tutup
koyacağım varlığın en yüksek tepesine
bir kral gibi onu baş köşeye oturtup
geçecek gideceğim ölüler cepHEsine
LAMELİF.. ل ا
uzun gölge ve yaklaşması akşamın
sen hiç suretini bıçakladın mı
bu yüzden uzun bu yüzden ılık
hangi göçebe kalbine sığınır ki topraktan
serçe ve güne bakandan
martı ve erguvana
kim bilebilir ki Allah
hangi koyu renkli adamın kalbindedir
kısa kanlı ve oldukça sinematografik
bir giriş bileti gerek
uzak ve dipsiz bir ülkenin galası için
yeter ki gölge
üstüne çıkmasın suretin
2
yüzüne kırlangıçlarla gök resimleri çizilmiş
bir ay insanı görebilmemiz pek mukadder
bu köhne dehlizlerde bu yırtık anda
ama diyoruz ki yeşil iyidir
yeşil siyaha galiptir ışıklandığında
her halükarda sızlamaktır bir deli beyninin görevi
öte yandan petrol de önemli bir gelir kaynağıdır
bunca yol bunca asfalt bunca manşet ve cüzzam
bir hemşirenin parmaklarında mı erir
suskunluğa dudak büken beyaz yakasından
henüz bir cennet girmemiş olan
aynanın kahrını yaşıyoruz
yaşıyoruz işte
matematiğin kristal küresinde
YE.. ي
sabahın kuşlarıyla aynı lisanda
selamlıyorum seni
ey hayatın ve kalbimizin büyük hüznü
korkmadan gecenin ezasından
bir içim genişlik umuyorum
gözlerimiz için
çok keskin bir bıçağın çok ışıltılı şavkından
kanamasız bir şifa diliyorum
yüzlerimiz için
insan kırgınlığına em olsun diye gözyaşlarımız
yüksek yerlerden ağlayalım dünyaya
2
ey yüzüme göklerden renkler
ve sesime isyan tınıları ekleyen rabb
ulandıkça zamana mekandan çıkıyorum
çabuk al beni..
..
muhtelifzAMANlar ٢ ٠ ١ ٢
Şükrü ÖzmenKayıt Tarihi : 14.12.2012 01:02:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
(TıZıAy'nĞay'nKafKefLamMimNunVavHeLamelifYe)
![Şükrü Özmen](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/12/14/hurufata-giris-ii-1591-1610.jpg)
Şiir bize bir şey söylüyorsa ve söylediği hayatın, hayata dair olanın dolayımından geliyorsa; hatta zaman zaman zamandan ve mekandan münezz de olmayı başarıyor ve bunu da bize hissettiriyorsa artık söylenecek bir şey kalmamıştır.
Dönüp yeniden okumak kalır geride bize…
Selam Şükrü!
Hurûfata Giriş II
Elifba önsözü ve eşliğinde, önsezilerimle düştüm bu seriye. Her bendinde hatta her dizesinde es geçemeyeceğim bir aralık bıraktım kendimce.
Bazı şiirler vardır ki; yorum namına yazacağınız şeyler, kelam altında harcayacağınız cümlelerden ibaret olma potansiyelindedir. Ar edersiniz bir duygu veya düşünceyi aktarmaktan. Zira aktaracağınız hiç bir şey, aktarmak istediğiniz şiir için bir basamak olmama niteliğindedir. Bu şiir serisinde olduğu gibi. O halde niyedir şu anda bu kendimi paralamalarım? Evet bile isteye yaşamak istediğimdendir bu çelişkiyi.
" çıkıntı yaptığımız her deniz
girintilerini
karamızın kalbine sokuyor demektir aynı zamanda
saklanamayacak kadar aşikar olan
görülemeyecek kadar giz'li de olabilir
bu normal
çünkü optik kanunlarda
hipermetropi diye bir dalga var "
Ne demeli şimdi?
Şiir tarihimizin başından mı başlamalı örneklemeleri,
Şiir yolculuğumuzun akımlarından mı dem vurmalı,
Şiir sanatının estetiğini mi gözden geçirmeli yeniden?
" kusursuz susuyorsun
sesini de unut
kesirlerle anlatılamaz sükut
hesabı da unut
kaç zaman geçti
boğazına bir kelimeyi taktın takalı
kaç ay kaç yıl kaç saat oldu
bir düş gibi suya aktın akalı
konuşma
güzel susuyorsun
"
Yoksa;
Bu serinin anlamlarından mı çıkmaya çalışmalı yaralı bir balığın solungaçlarıyla?
Şu anda bile farkediyorum ki laf-ı güzaf tüm yazdıklarım. Bu şairi okumalı, sonra dönüp tekrar okumalı, sonra ara ara gelip yine okumalı. Satır aralarında bulmalı varoluş nedenselliğini.
" aynanın kahrını yaşıyoruz
yaşıyoruz işte
matematiğin kristal küresinde "
Sahi ve samimiyetimle, saygım kalsın.
TÜM YORUMLAR (11)