Gökyüzüm değildi dikenli teller
Bu demir kapılar nereden esti
Yıldızlardan bana tebessüm gönder
Burada suratlar yüzümü astı
Önce günler sonra saat yavaşlar
Bir sabır biterken diğeri başlar
Avluyu sabırla aşındırmışlar
Ab-ı hayat isyan maltada sustu
Pusuyu bulutsuz yağdıran düzen
Aslanı kediye boğduran düzen
Denizi bardağa sığdıran düzen
Kızdırma, çekerim restine resti
An, tekrarı ânın, sabah kalk sayıl
Tekdüze hayatta sürüye katıl
Dışarda dehr var mı, çay tadı nasıl
Orda vakit neydi dün akşam üstü
Kimsesiz ölünün herkesi gibi
Makberden kovduğu nefesi gibi
Körün yedi renge küsmesi gibi
Pazartesilerim görüşe küstü
Daracık hücrede mahşeri yokluk
Yoklukta beliren ıssız kuraklık
Kuraklığı bölen on üç parmaklık
Küflü esareti üstüme kustu
Aldırma, hep vardı her yüce dağın
Başında arşa eş puslu bir yığın
Duldamız yoksa ne, Allah'a sığın
Allah yalnızların tek yalnız dostu
Sözler dinmiş, olsun, fikirler derya
Esirse günümüz yarınlar var ya
Mahkumsak mahkumuz gönlümüz hür ya
Tenden öte mi ki Zındanın kastı
Madem kollarımda soğuk kelepçem
Posta oturmanın demidir bu dem
Bana gel deme CAN artık gelem
Duvarlar voltamın önünü kesti
Haziran 2006 / Ankara
Fatih Kağan YücelKayıt Tarihi : 28.8.2006 20:05:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Makberden kovduğu nefesi gibi
Körün yedi renge küsmesi gibi ...
yüreğinizi kaybetmemeniz duasıyla FATİH bey.
sözleri bir araya getirip yazmak güzel,
ama sonrasında ..yüreği yaşatıp,ruha salanlar için...
yüreğin sözüne esir olmak gibi,
zorlu bi yol gibi..
hürriyete hiç ;kavuşamamak gibi..
TÜM YORUMLAR (1)