Türk’ün kara sevdası, hürriyet ve bağımsızlık. Türk milleti bunu ezelden-ebede doğru taşımaktadır. Ona da bu yakışır. Adında vardır çünkü bu manâ. Türk’ün hürriyet ve istiklâl aşkını, dünya görüşünü tarih denilen aynadan görür ve anlarız.
Milli şairimiz, Mehmet Âkif Ersoy;
“Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! ”
diye haykırmaktadır. Bu haykırış tarihin derinliklerine dayanır. Asla kuru bir ifade
değildir!
Hürriyet, insanın/ insanların ruh gıdasıdır; onsuz hiçbir şey yapamazsınız.
Hareket kabiliyetiniz bile olmaz. Hele milletin istiklâli söz konusu ise daha beterdir bu.
Millî şuurdur ki insanları ve milletleri hür ve müstakil kılar. Bu da millî
terbiyenin neticesidir. Nitekim Türk milleti, tarih boyunca bunu uygulaya gelmiştir.
Onun için Türk’ün hürriyet ve istiklal aşkı hiçbir mihenk taşı ile ölçülemez.
Mehmet Emin Yurdakul’da
‘Ben en hakir bir insanı kardaş sayan bir ruhum;
Bende esir yaratmayan bir Tanrı’ya iman var.’
diye seslenmektedir.
Allah, insanı hür yaratmıştır. Onu esir eden, zavallı kılan ise aldığı
kültürdür. (İnsanlar aldıkları kültürle davranışları ve sözleri arasında paralellik gösterir) .
Milli şuur ile nakşedilmeyen ruhlar tutsaklığın pençesinde parçalanır ve yok olurlar.
Türk’ün tarihi bir vasfı olan, hür yaşama isteği ebediyete kadar gönlünde bir meş’ale
gibi yanacaktır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu büyük Atatürk: ‘Hürriyet ve istiklal benim
karakterimdir’ sözüyle Türk milletinin bu sevdasını dile getiriyordu. Milletimizin ruh
derinliklerinden gelen bu anlayışla cumhuriyetimizin, istikbalimizin milli
bütünlüğümüzün aleyhinde olan her türlü faaliyetin önünü kesmek şarttır. Zihniyetler
ve gönüller bu hedefe yöneldiği zaman Türk milleti yeniden tarihi vazifesini
yüklenecek, bütün insanlık, tarihin Türk lehine tecelli ettiğini görecek ve onu
selamlayacaktır.
Kayıt Tarihi : 18.3.2012 19:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!