Görüp ahkâm-ı asrı münharif sıdk u selâmetten
Çekildik izzet ü ikbal ile bâb-ı hükûmetten
Usanmaz kendini insan bilenler halka hizmetten
Mürüvvet-mend olan mazluma el çekmez iânetten
Hakîr olduysa millet, şânına noksan gelir sanma
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Ne büyük Şair ne büyük Şiir. Allah rahmet eylesin. Şiir hala geçerliliğini koruyor, aynı yerdeyiz...
Bu dizelere hayran olmamak mümkün değil...
Hepsini tek tek irdeleyip incelemek gerekir.
Gönlümüzde Kıyamete kadar adı yaşayacak olan sevgili şairimiz. Nur içinde yat.
Gönlümüzde Kıyamete kadar adı yaşayacak olan sevgili şairimiz. Nur içinde yat.
Sağlam şiir
Muhteşem bir şiir.
Derste bu şiiri işlerken ruhum kabarır, gönlüm coşar, dilim taşardı.
Gerçekten sevdiğim ve zevkle okuduğum şiirlerden biri.
Tanzimat dönemi şiirlerinden.
Yiğitçe, erkekçe söylenmiş istisnai bir şiir.
Cesurca yazılmış, gür sesle haykırılmış bir şiir.
Osmanlı İmparatorluğu'nun zor yıllarına tesadüf etmesi üzücü. Gerçi padişahlığa karşı demokrasi fikriyle yazılmış, lakin o dönem ve şartlarına uygun düşen, düşürülen bir şiir.
Demokrasi, hürriyet, eşitlik, adalet diye diye, dedirtile dedirtile maalesef koca bir imparatorluğun yıkımı hazırlanmış.
Nedense İngiliz'i, Hollandalısı kralından, krallığından vazgeçmeden kendi adlarına, kendi çıkarlarına demokrasinin beşiği olmuşlar, kendilerini sömürge ülkelerinde hoş gösterme algısını yaratarak, kendilerinin olduğu yerlerde demokrasinin, adaletin, eşitliğin; huzurun, paylaşımın, kardeşliğin(!) olduğu anlayışıyla hükmetmeyi, ezmeyi, sömürmeyi başarmışlar.
Ancak krallarından, krallıklarından asla vazgeçmeden "güneşi batmayan ülke" olarak kendilerine çok şeyi, hatta her şeyi hak görmüşler...
Bizim gibilerini önce içten içe yeni fikirlerle yıpratıp yönetime düşman kılmışlar, sonra da zayıflatıp çökertmişler ve en sonunda da parçalayıp paylaşmışlar...
Namık Kemal'in ifadesiyle:
Ne efsunkâr imişsin ah ey didâr-ı hürriyet
Esîr-i aşkın olduk gerçi kurtulduk esâretten
Hürriyetin büyüleyici yüzüne aşkla bağlanıp esir olmak, hür olacakken tekrar esareti yaşamakmış.
"Hürriyet, adalet, kanun, eşitlik, kardeşlik, hakça paylaşma..."
Kulağa, gönle, mantığa ve akla ne hoş geliyor değil mi?
Bu güzel duyguların, fikirlerin peşinde koşarken önündeki çukuru göremeyenler, gökte yıldız ararken kuyuya düşenlerden farksızdır.
Yine diyorum, "Günün Şiiri" olmayı bir kez değil binlerce kez hak eden muhteşem bir şiir.
Duygusuyla, fikriyle, şekliyle, anlatımıyla, erkekçe seslenişiyle...
Minnet ve rahmetle yad ediyorum, değerli Kemalleri...
Tanzimet döneminin en büyük iki şiirinden biri Hürrıyet kasidesi biri ise Ziya Paşanın Terkibi bendidir. Her iki üstada da Allahtan rahmet diliyorum. Keşke böyle büyük üstadlarlar ve güçlü kalemler bu günde var olsaydı
İnsan dalgalar aleminde yüzmektedir düşünce ışık ses deniz dalgası gibi deniz olamayacağına göre dalgaların keyfini çıkar
Bu Hurriyet Kasidesi'ndeki birkaç ikilik,halkdilinde mesel gibi hâlâ söylenmektedir.İnsanlar N.Kemâl'i çok sevmiş,benimsemişler-
dir.
Bir gün Boğaziçi'yi geçmek üzere kayık tutar,denizin ortasında
dalgalar kabarır,batma tehlikesi başgösterir.'Aman'der N.Kemâl kayıkçıya,'dikkât et,bana ne olacağı önemli değil de ölürsem efkâr ı umumiye de-kamuoyu-ölür'.
Şunu da yazmış:
'Ölürsem görmeden millette ümid ettiğim feyzi,
Yazılsın seng i kabrime,vatan mahzun,ben mahzun'.
Nasıl büyüklük iddiasında ve bunda içten değil mi!
Ama,hiçkimseyi,hiçbirimizi bu tutumu rahatsız etmiyor; sen de kimsin,demiyoruz asla,aklımızın ucundan bile geçmiyor; işte,bunu başarmış yani büyük!
Yaptıklarını abartmadan,gizlemeden,şımarmadan,ne ise öyle yapmış; hele hele yaşadığı zamanlarda...Kadınlarla ve içki ile ilişkisi,en ileri aşamada.Sürgün ya da Saray'da başkâtip yardımcı-
sı,hiç fark etmemiş.Ne ise,kim ise,öyle davranmış.
Yani,dürüst!
Ne büyük özellik,ne büyük güzellik!
Bu adam sevilmez mi? ; Halk da sevmiş; hâlâ anlatılan cinsel içerkli fıkraların kahramanıdır da...
Büyüklük,böyle olmaktır,başka şey değil ve Nâmık Kemâl,ço kbüyük adandır.
Nâmık Kemâl,büyük adam,çok büyük adam!
Bu şiir ile ilgili 42 tane yorum bulunmakta