Şafak sökerken şarkısıyla kuzgunların
Şahidimizdir bu güneş bu ay son sergüzeşt!
Ruhumuza geçirilen yağlı urganların
Dile geldiği gün şahlanır kanlı hürriyet!
Bir çiçek ki Pamir Dağlar'ından kopup gelen
Kan kartalı, Altaylar'dan özgürce süzülen
Ve bıyıksız delikanlılar ölümle dans eden
İmgesidir hürriyetin hepsi birer birer
Vurulmuşken prangayla köhne zihinlere
Tek sual vardır elzem olan lazım gelene:
''Hiç rahat durur mu kuşlar o alçak kafeste?
Sığar mı güneş ruhunuzdan koyu gölgelere ?''
Dökülmeli hep beraber kadınlar ve erler
Bir ağızdan dökülmeli kandan kızıl hayaller!
Göğsümüzde yankılanan sesler cihanı aşmalı
Al hürriyet gölleri istibdata taşmalı!
Şimdi son kez yürümeli yükselmeli arşa
Veda etmeli artık bu naçizane marşa!
Tek sloganda yek vücut mümkün müdür paşa?
Hürriyet, müsavat , uhuvvet , adalet için...
Kayıt Tarihi : 11.5.2023 03:37:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
"Arş", Allah-c.c-'nün kainatı yarattıktan sonra üzerine kurup, istiva ettiği (kurulduğu) ve kainatın içindeki varlıkları onun üzerinden idare ettiği bi-misal tahtının adıdır ki, onu sekiz melek taşır.
Hayırlı çalışmalar.
Kast ettiğim hürriyet tasavvufi bir hürriyet değildir. Hürriyeti tek bir kalıpta ele almak ne kadar doğru değilse onu herhangi bir kalıba sokmak da doğru değildir. Çünkü hürriyet tanımı gereği nev-i şahsına münhasır bir niteliğe sahiptir. Hürriyet dediğiniz zaman aklınızda canlanan şey size özeldir ve o sizin hürriyetinizdir. Şiirde geçen hürriyet ise günümüzdeki oklokrasiye bir başkaldırı niteliği taşımaktadır. Lafım meclisten dışarı.
TÜM YORUMLAR (2)