Binbir çeşit yaldızlı harflerle tarihe düşerken notu,
Sarnıçlardan sütunlar ayaklanacak harflerin çıktıkça ruhu.
Alman Çeşmesi’nin önünde bir muamma dimdik duran bedenimde,
Sorular artarda cirit atacak yorgun beynimde,
Ben neredeyim? Alman Çeşmesi nerede?
Sevmeyeceksin bir güzeli
Baktıkça işliyorsa bakışları yüreğine
Kaçıracaksın gözlerini gözlerinden
İzin vermeyeceksin seni sonsuzluğa hapsetmesine
Dokunmayacaksın aşkın büyüsüne kapılıp ellerine
Bitmeliydi bu aşk
Gitmeliydim bu şehirden
Yok, olmalıydı bu hikâye
Tarihin tozlu sayfalarından
Harf, harf tekrarlanmamaydı hatıralar
Sen gidersin
Şehrin ışıkları tek tek söner
Tüm renkler kararırken geceyle birlikte
Sen gidersin
Her şey ölür
Ben seni sevmemiştim
Sevmeyecektim...
Ruhun,
Yavaş, yavaş işlendi benliğime
Nakış nakış.
Zamansız zamansız
Akreple yelkovanın amansız hız yarışında
Günler haftalara; aylar da yıllara kafa tutuyor
Zaman çarkının acımasız dişlileri arasında
Ömür takvimi eskiyor; eskidiçe eksiliyor
Bir dilek tutup kapatırken gözümüzü tüm dünyaya
Aşk; yaşamaktır kardeşim!
Onsuz yaşayamam mavraları okumayacaksın
Onsuzsan
Öleceksin
Öyle uzaktan uzağa da aşk yaşanmaz
Bir duvara resmin yaslanmış tatlı tatlı gülümsüyor
Görüyorum afiyettesin,
Ey sevgili yaşıyorsun ya!
Nerede? kiminle olursan ol
Ne yaşarsan yaşa
Ben sağlıkta olduğunu bileyim yeter
Adres sormaz sözler yollarken yüreğime
Çaresizce baktım gözlerine
Hani sözler öldürmezdi
Kan damlıyor yüreğime.
Seninle alakalı umutlar ithal ediyorum bedenine iltica etmiş yüreğime
Biliyorum masal diyarlarına göç etmek gerek sana ulaşmak için.
Aslında kaf dağı kadar yakındın umudum beni terketmediğinde.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!