Tanrı insan oğlunu yaratmak için bütün meleklerin bahçesinden birer avuç toprak alır. Azrailnki aklına geldiğinde eyvah! ! der. Fakat yapacak bir şey kalmamıştır. Balcık çoktan kıvamını bulmuştur. Çare aramak için hayvanları toplar, ve onlardan görüş alır. Konu zalimlik olunca bütün hayvanlar çekimserdir. Korkuların korkusuz çocuğu Arslan dahi, Azrail deyince kısık sesle kükremeyi tercih eder. Geyikler göz yaşı, tavşanlar korku düşü kurmakla yetinirler. Tam bu sırada, sessizliği arının vızıltısı bozar. Konuşmakta zorlanan arı, önce güzel bir vızlayarak heyecanını yener. Sonra başlar konuşmaya. Biz Karanfilden, pembe gülden ve.hatta Ağu çiçeği zakkum gilden dahi; öz toplar, annemizin önüne koyarız. Annemiz ona öyle sevgi le, öyle bir sevgi ile dokur ki? Ağu zehrinden, fesleğen mahir liginden, incir zahirinden utanarak bal olurlar.. Tanrının çok hoşuna gider ve İnsan oğlu içinde,Bir anne yaratmaya karar verir. Bal teknesi laza dan aldığı balı meleklerin ağızlarına çalar. Kim yutarsa onu anne yapacağım der.
Kara melek ihtiraz eder.
- Oda neymiş?
-Tanrı; baldan da tatlı
-Baldan da tatlı?
-Evet
-İsmi ne?
Yüz lira maaşlı kibar bir adam.
Evlenir, sedire taşınırlar.
Mektuplar gelir adreslerine:
$en Yuva Apartmanı, bodrum kati.
Kutu gibi bir dairede otururlar.