Bu şiir hürriyet gazetesinde 01.03.1994 tarihinde, Sn. Yaşar Nuri Öztürk’ün aşağıdaki sunumu ile yayınlanmıştır.
“….. aşağıdaki şiir, Kur’ancı düşünce zemininde katıksız soluyuşlardan biri olarak önemlidir.Vahye bağlı bir dünya özleminin içten bir dile getirilişi olan dizeleri, beklenen doruklara çıkış ümidini besleyecek dualardan biri olarak görüyor,Kur’ancı düşüncenin büyük ve sayılı şairlerini kucaklamak hasretiyle kıvrandığımızı gen insanlarımıza duyuruyoruz” Yaşar Nuri Öztürk,Hürriyet gazetesi, 10 mart 1994
HURAFA TACİRLERİNE
Kemal POLAT İSTANBUL
-İslamı kendilerine uyduran topluluklara ithafımdır
Ezanların insandan uzaklaştığı dik yokuşlar çıkıyorum:
Sessiz, kimsesiz.
ayaklarımı bastığım her basamak darmadağın,
tarak tutmaz saçlarım renk değiştiriyor artık,
ellerimde hummaya benzer titreme nöbetleri,
mutsuzluğun gölgesine yıkılıyorum.
İdamların siparişini veriyorsunuz,tabular eşliğinde
gökyüzü,yeryüzü yasaklanıyor bana
kovuluyorum nihayetsiz sokaklardan,
itilip kakılıyorum, gün ortasında
oysa bozuk para gibi harcanan gençliğimdir.
Kurallar tepetaklak devirirken bedenimi
Sohbetlerin en uygunsuz anlarında,
akıntısını size boçlu olduğum gözyaşlarımla
kadın tutmaz ellerinize birikiyorum.
Damarlarınızda binlerce panik yaşanıyor namazlarda,
şeytan tılsımını bile bozuyor yapılanlar
Vahiy adına beni irdeleyen dosyanız,
yokluğa mahkum ediyor ümitleri.
Ürkerek beynimin küçük hücrelerinden
Müveddeler benzettiniz halimi,
Oysa ben, siz olamadığım günden beri ayrı yollarda
Dışta aynı, özde grift bir dava peşindeyim.
Huzur mu?
O, sokak sokak aranılan bir sevda benim için.
Cennet parsel parseli huriler beşer onar
Irmaklar bilinmez uzunluklarda,
Cehennem kapılarında tekme izleriniz
Bu mu takva?
Oysa, korku ve ümid arası bir yerdir benim iskanım
Siz umut müslümanı, ben ise perişanım.
Yollara bakıyorum, kur’an kur’an kapalı.
Sevgi için yeniden gelmiş Yunus,
Kimlerin dilindesin eh bir bilsen, Mevlana! Gör hele;
Göz yerine toz değiyor, raflardaki kur’ana.
Önünüzde,Allah’ı gücendiren kitaplar,
Sağınızda, dinamit sakallarıyla duran birkaç eşkıya
Ağzınızda ninni gibi huuu lar….
Siz demir attınız, cenettin olmadık yerlerinde
Biz, kahır yüklü hayatta secde konuştuk sadece
Hem saatlerce, dağlar kadar cesaretle
Ve çıktık sokaklara,
Tahtakurusu sanıp korktuk sizden,
hani birikmişken cami köşelerinde.
Sakındık, ağız ağız kusulan iftiradan,
Kanlarımızı emdirmeden yapışmak için ayetlere,
Atladık boynumuzu aşan duvarlardan.
Anladık ki sonunda,
Siz sahraların sahibi binlerce insan,
Biz bir secdelik yer arayan mahzun, perişan…
Biz sıvanmış yüreklerle girdik gazap yerine
Siz, camilerden köleler ürettiniz,yaka-paça izinde
Psikosunuz tuttu,
Binlerce uşak aradınız şeytan dizinde.
Ben islama uzaklığınız kadar uzağım sizden,
Bütün çabam bir somun ekmeğe kodlu,
Hızır’ım yok, kerametim hayatımdır,
Ekmeğe aramaya çıkarken koptu tufan,
Tırnaklarım asam oldu, geleceğim Musa’m.
Kur’an gölgesinde yediğim kurşunlarla
Sizi lanetledim, ayet ayet kahrettim,
Siz kalleş sakinlerine dinimin.
Şimdi yakın kıyameti haber vermek için işte ben;
Küçücük bedenmimle çıkarak kendi tepeme,
Siz umut tacirlerine felsefe satıyorum…
Korkuyorum,
Sırat geçtiğim yer, kıyamet içimizde kopandır,
Mahşer birbirimize düştüğümüz gündür inan.
Ölüm mü? O, icad edilememiş mutluluğun adıdır.
Bilmem, başlayabilir mi her şey yeniden,
Toplayabilir misin, harcanmış zekaları
İlme vazedilmiş çöp sepetinden,
Bir daha gelir mi Resulullah aramıza,
Verebilir miyiz yine ayet ayet, sırta sırta
Ve Kur’an’ın hakkı alınır mı afsunlu yarasadan,
Ruhum bedenimi kabul eder mi bunca acıdan sonra
Kemal POLAT İSTANBUL
Ankara 1994, Hürrüyet gazetesi,01 mart 1994
Kemal Polat İstanbulKayıt Tarihi : 10.9.2011 21:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiir, Sn. selami çekmegil'e oradan da Sn. Yaşar Nuri Öztürk'e gitmiş ve Hürriyet gazetesinde, 01 mart 1994 tarihinde yayınlanmıştır
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!