Güneş kavurucu sıcaklığını
Yansıtırken
Yalnızlığımın gölgesine…
Öyle dalgınım ki bu gün
Durgun gölün dalgalanması gibi
Boş bakışlar.
Nedensiz bir hüzün çöktü yüreğime,
Ani bastıran yaz yağmuru
Toz bulutlarını balçık balçık sıvadı bedenime.
Öyle ağırım ki bu gün,
Alçak basınç kurşun döktü gözlerime.
Yavaş yavaş içiyorum can suyunu
Ulaşamadı damarlara,
Dudaklarımda bir buhar.
İlmek attı boğazıma boş kalan ellerim
Her yanım felç,
Kuru bir dal gibi iliğim.
Ah yine şu gönülde göç katar katar
Şimdi dönmez dilde ayrılığın buruk tadı var.
Ah bu dalıp gitmeler
Bir bir tüketti hücrelerimi,
Debi son çizgide, gün içti kanımı
Can veriyor gözlerde ufuklar
İki kaş arası kadar uzağımda gayya
Gidişin buz yağdırdı temmuzda
Şimdi şokta al renkli çatılar.
Körük oldu göğüs kafesim.
Koklamasın tenini rüzgâr
Yalınayak, ensende nefesim
Saramaz seni yabancı kollar.
Şu fani dünyanın
Cennet taamına banıp ta,
Kevser şarabından bir yudum içmedim.
Misk amber hurilere kanıp da
Ben gurbetimden vazgeçmedim.
Amasya
Mustafa AyvalıKayıt Tarihi : 11.1.2010 13:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.