Sanki pencere içinde
Konuştuklarımı duyar gibi
Birden kanatlarını çırptı
Gidecekmiş gibi
Hayır
Daha keskin bakışlar attı
Hiçbirşey düşünemezsin
Gözlerin takılır birden
Aklına gelince beynin dalgalanır
Bakakalırsın onsuz hayallere
Gözlerini kristal gibi parlayan aynada görürsün
Onu o aynada görünce
Normal başlayan günde,
Sessiz konuşmalar gönüllerde,
Derin nefes çeken kelimeler,
Birbiri ardına saklanan yüreklerde,
Akşamın getirdiği karanlık,
Yanlızlığın sesini duyurur gibi,
Çiçek kokusunun etrafı mis kokusuyla sardığı ay
Ağaçların üzerindeki meyve tohumlarının fırladığı an
İkindi yağmurlarının delicesine yağarak su birinkintilerini oluşturduğu
O su birikintisinde şarp şurp yürürken pantolunun paçalarının ıslandığı
Meyve tohumları gibi tazecik baktığımız ay
Kuşlar cik cik sesleriyle sabah erkenden uyandırırlar bizi
18 yaşında mı? yoksa 35 yaşında mı başlanmalı hayata?
35 yaşında derim ben,
Öğütülmüş buğday gibi eksiklerimizin karşımıza geldiği zamanda.
35 yaşında başlanmalı hayata,
Bilgilerimizin iyice harmanlandığı zamanda,
35 yaşında başlanmalı hayata,
Yine gece olacak
Yıldızlar birbir oynayacak
Gökyüzünde şenlik olacak
İki el biraraya geldiğinde
Yeni bir dünya oluşacak
Sanki düşlerdeki gibi
Sarı dar koridorda ilerledim,
İlk önce yavaş yavaş,
Sonra ise hızlı,
Güneşi yanımda hissettim o an,
Sarı rengin bana verdiği duyguyla,
Öyle derinden yaşadım ki o duyguyu,
Güneşi konuşurken isterim yanımda,
Hüzün dolu kelimeleri sıcaklığıyla uzaklaştırsın diye.
Yağmuru düşünürken isterim yanımda,
Yıpranmış kelimeler yağmur damlacıklarıyla duş alıp, tekrar düşüncelerime gelsin diye.
Orman evinin salonunda
Kapının tam karşısında
İçinden ateş fırlatan şömine
Sanki ormandaki yanlızlığını, kızgınlığını anlatmak ister gibi
İçindeki odunların tek tek yanması,
Sanki kendisini tek tek ifade etmek ister gibi,
Çiçek şekilli kırmızı mum
Gümüş çizgili tabağıyla bütün olan mum
Sensin benim
Keyfim,neşem
Benim özışığımsın
Sensiz ben karanlıktayım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!