HULUSİ ABİ
Bediüzzaman’ın has talebesi
Bir asker oğluydu Hulusi Abi
Risale i nurun sağlam kalesi
Nurlarla doluydu Hulusi Abi
Bin sekiz yüz doksan altı yılında
Ramazan ayının ilk gecesinde
Elazığ’a bağlı kesrik köyünde
Anasından doğdu Hulusi Abi
Bir cami imamı sarı hafızla
İlk tahsili yapıp girmişti yola
Erzincan ilinde başlar okula
Hep hayaller kurdu Hulusi Abi
Büyüyünce subay olmak isterdi
Kuleli’ye girmek kararı verdi
Harbiye’ye geçip devam ettirdi
Askerlik okudu Hulusi Abi
Öğrenciyken dünya savaşı çıkar
Okulu bırakır savaşa koşar
Önce hazırlanır eğitim yapar
Eğitiliyordu Hulusi Abi
Üçüncü kolordu Tekirdağ’dadır
Eğitim bitmiştir savaşa hazır
Dokuzuncu tümen elemanıdır
Gitmek istiyordu Hulusi Abi
Çanakkale için hazırlanmıştı
Kadir gecesinde zorda kalmıştı
Yüzünden kolundan yaralanmıştı
Vatanı korudu Hulusi Abi
Dokuz yüz on altı bir ocak günü
Kırklareli’nedir ordunun yönü
Anlatmıştır bize tüm gördüğünü
Nakil oluyordu Hulusi Abi
İstanbul’a kadar vapurla gider
Karadeniz için yol devam eder
İçanadoluyu trenle geçer
Seyir ediyordu Hulusi Abi
Ruslarla savaşır süngü takarak
Cebri yürüyüşle dağda kalarak
Erzincan üstünden geçilir Çardak
Mevzileniyordu Hulusi Abi
İhtilal olunca Ruslar çekilir
Erzurum geçilir devam edilir
Karabekir ile Kars’a girilir
Vatan koruyordu Hulusi Abi
Bin dokuz yüz yirmi beş yıllarıdır
Subay olmak onun son kararıdır
Hizmet etmek için okumalıdır
Seviyordu yurdu Hulusi Abi
On yıl sonra tekrar okula başlar
Hayalleri vardır peşinden koşar
Derslere çalışır kafayı yorar
Gayret ediyordu Hulusi Abi
Bu yıllarda duyar Bediüzzamanı
Diyorki kendine bu şahsı tanı
Dört sene sonradır kavuşma anı
Görmek istiyordu Hulusi Abi
Harbiye bitirir subay olarak
İntisap etmeye hayal kurarak
Bitmemiştir onda bulunan merak
Hep arzuluyordu Hulusi Abi
Sene bin dokuz yüz yirmi sekizdir
Manisa’da görev beklemektedir
On yedi ocakta Eğirdir’dedir
Mutlu oluyordu Hulusi Abi
Eğirdir’de iken bir meczup varmış
Camiden çıkarken hep uyarırmış
Barlaya git diye hatırlatırmış
Onu dinliyordu Hulusi Abi
Meczup Şeyh Mustafa risale yazar
Okuması için şahsına sunar
Yazı çok bozuktur kenara koyar
Etkileniyordu Hulusi Abi
Bin dokuz yüz yirmi dokuz yılında
İlk bahar ayında on dört nisanda
Bir asker, iki zat vardır yanında
Üç at istiyordu Hulusi Abi
Yanında dört kişi Barla’ya gider
Yürüyenler ata sırayla biner
Bediüzzamanı bir şeyh zanneder
Merak ediyordu Hulusi Abi
Dört sene önceden duymuş adını
Tatmin edecekti bu merakını
Düşünürken böyle intisabını
Görmek istiyordu Hulusi Abi
Bediüzzamanı ziyaret eder
Üstad şeyh değilim imamım ben der
Kafasında olan şüpheler gider
Has talebe oldu Hulusi Abi
Risaleler yazar işte, hanede
Beş ziyaret yapar iki senede
Bazen de cevabı alır namede
Soru soruyordu Hulusi Abi
Onun soruları cevabı buldu
Değişik konuda sayfalar doldu
Kitaba dönüşüp mektubat oldu
Mektuplaşıyordu Hulusi Abi
Bir ziyaretinde veda etmişti
Köye gitmek için önden gitmişti
Üstat merkebiyle ona yetişti
Gördü mutlu oldu Hulusi Abi
Üstad odun için dağa gidiyor
Merkebin üstünde bir şeyler yiyor
Ekmek uzatırken mesaj veriyor
Anlayamıyordu Hulusi Abi
Kardeşim şemsiyen yok mu diyordu
O bu söze anlam veremiyordu
Muşamba gömleğe güveniyordu
Bakıp şaşıyordu Hulusi Abi
Üstadı ne dedi önce anlamaz
Hava güneşlidir üstünde durmaz
Sonra yağmur yağar onu ıslatmaz
Şimdi anlıyordu Hulusi Abi
Dört saat yürürler yağmur altında
Seller akmaktadır yol kenarında
Şemsiye var gibi sanki başında
Hiç ıslanmıyordu Hulusi Abi
Üstadı manevi şemsiye açmış
Has talebesini ıslattırmamış
Hayatı boyunca onu kollamış
Saygı sunuyordu Hulusi Abi
Bir gün edep diye bitirmez çayı
Üstat tenkit eder bundan dolayı
Sonra hiç unutmaz geçen olayı
Sünnettir diyordu Hulusi Abi
Fevzi çakmak ile paşa Fahrettin
Eğirdir’e gelmiş denetim için
Demişler üstada selam söyleyin
Bunu duyuyordu Hulusi Abi
Üstat bu selama cevap veriyor
Kitap göndereyim okusun diyor
Hangisine diye fikir istiyor
Cevap veriyordu Hulusi Abi
Fevzi çakmak dindar gönderin ona
Diyerek cevabı verir sorana
Üstat der Fahrettin uygundur bana
Anlayamıyordu Hulusi Abi
Haşir risalesi hazırlanıyor
Üstünde not ile postalanıyor
Herkes bir karşılık oldu sanıyor
Bir sır arıyordu Hulusi Abi
Sonraki yıllarda paşa Fahrettin
Başkanı olmuştur mahkemelerin
Tesiri olmuştur o risalenin
Şimdi anlıyordu Hulusi Abi
Asıp kesen biri anlasın diye
Ölümü anlatan kitap hediye
O günü yaşarken baktı geriye
Üstadım diyordu Hulusi Abi
Tayini çıkmıştır yazısı gelir
Konya Karapınar görev yeridir
Üstattan ayrılmak hüzünlendirir
Emir alıyordu Hulusi Abi
Askerce emreder üzülme diye
Gerek yok diyordu kederlenmeye
Onu teskin eder böyle hediye
Huzur buluyordu Hulusi Abi
Tunceli’de imha görevi vardır
İçine sinmiyor sıkıntıdadır
Üstadından o an bir mektup alır
Mutlu oluyordu Hulusi Abi
Koynundaki mektup yardımcısıdır
Zalimlik yapmamak tek duasıdır
Üstadın himmeti kurtulmasıdır
Çare arıyordu Hulusi Abi
Binbaşı olarak rutbe bulmuştur
Yarbaylıkta geçen süre dolmuştur
Bin dokuz yüz kırk dört albay olmuştur
Günü bekliyordu Hulusi Abi
Denizli askerlik dairesinde
Hizmet süresini bitirdiğinde
Emekli olmayı istediğinde
Üstadına sordu Hulusi Abi
Üstadı emekli olma sen diyor
O karar vermiştir söz dinlemiyor
Asker kimliğini geri veriyor
Serbest yaşıyordu Hulusi Abi
Elazığa gider yerleşir önce
Her yere giderdi hizmet denince
Risale i nurda yeri gelince
Hep anlatıyordu Hulusi Abi
Yirmi yıldan sonra da Emirdağı’nda
Olmak istemişti onun yanında
Görmek için eve varıldığında
Görüşemiyordu Hulusi Abi
Üstat çok hastadır eve giremez
Göremeden dönmek içine sinmez
Otelde yer bulur aynı gün dönmez
Hüzünleniyordu Hulusi Abi
Üstat haber alır çağırın diyor
Otele anında haber geliyor
Gidip el öperken çok seviniyor
Gülüp coşuyordu Hulusi Abi
Yirmi dakikacık görüşüp gitti
Medine’ye gitmek onda niyetti
Mukaddes yerleri ziyaret etti
Hacı oluyordu Hulusi Abi
Bin dokuz yüz elli yedi yılında
Son ziyaretinde bulunduğunda
Yine onu gördü Emirdağı’nda
Vedalaşıyordu Hulusi Abi
Doğduğu yer olan Elazığ’dadır
Hizmeti yaymanın çabasındadır
Nur hizmetlerinin hep başındadır
Yol gösteriyordu Hulusi Abi
Bin dokuz yüz seksen altı yılında
Yirmi altı temmuz ders sonrasında
Ruhu teslim etti doksan yaşında
Dosta gidiyordu Hulusi Abi
Harput’ta aile mezarlığında
Bedeni toprağın kara bağrında
Adı nurcuların hafızasında
Kalpte yaşıyordu Hulusi Abi
Üstadının değer verdiğiydi o
Bütün nurcuların sevdiğiydi o
Risale i nurun direğiydi o
Bir ömür koşturdu Hulusi Abi
Şimdi üstadıyla ders yapıyordur
Mana aleminde dolaşıyordur
Belki aramıza karışıyordur
Damgasını vurdu Hulusi Abi
Niğmetullah hayran böyle bir zata
Allah hükmediyor tüm kainata
Onu anmamaktır en büyük hata
Tevekküllü kuldu Hulusi Abi
Niğmetullah UÇAR
Antalya
19.10.2012
Kayıt Tarihi : 4.12.2012 09:21:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!