kabahatlerin kahir nehirlerde sabırla sükuna soyunduğu, acısını kaybeden bakışının keçi yollarında ikindi renkleriyle kaymaya başladığı, başları eğik olacak beyaz ayaklarının,
sürgünlere koşup, keskin ithamların işvesiyle aydınlattığın kilerimizde, az gidilip uz bulunan sarı zamanlara gölgelik kabullenişlerinin öfkelerimize ağlayacak, kışlık-dışlık, unların,
kazıkların ucunda görüverdim kelleni, sabah saltanatıyla sallıyordu kahkülünü rüzgar, bekleseydin, rüyasında, darağıcıydın lağımcının, ellerin tetikte, bi-kararsın, bi-çare, koynunda saklıydı,
bilmem, çok zamanı kalmamış yagmurun, cemreye, dogrulttun tüfengi, tenin dununda patladı akşam, hatta sanmıştım ki ruhun Balkan'ın çekinik yaylalarında, kanın çekilecek, düşüp, üşüyeceksin,
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta