kabahatlerin kahir nehirlerde sabırla sükuna soyunduğu, acısını kaybeden bakışının keçi yollarında ikindi renkleriyle kaymaya başladığı, başları eğik olacak beyaz ayaklarının,
sürgünlere koşup, keskin ithamların işvesiyle aydınlattığın kilerimizde, az gidilip uz bulunan sarı zamanlara gölgelik kabullenişlerinin öfkelerimize ağlayacak, kışlık-dışlık, unların,
kazıkların ucunda görüverdim kelleni, sabah saltanatıyla sallıyordu kahkülünü rüzgar, bekleseydin, rüyasında, darağıcıydın lağımcının, ellerin tetikte, bi-kararsın, bi-çare, koynunda saklıydı,
bilmem, çok zamanı kalmamış yagmurun, cemreye, dogrulttun tüfengi, tenin dununda patladı akşam, hatta sanmıştım ki ruhun Balkan'ın çekinik yaylalarında, kanın çekilecek, düşüp, üşüyeceksin,
sana gelecek sesler saçından,
..........
..........
Kayıt Tarihi : 8.6.2002 18:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!