Hülagü denen Moğol sultanı,
Bir zaman talan etti cihânı.
Zalimliğiyle çok canlar aldı!
Dünyada dört yana korku saldı.
Zamanın vebası gibi heyhat!
Bastığı yerden çekildi hayat.
Tâ Bağdat'a kadar sürdü atın,
Şehri kuşatıp çekti pusatın.
Ne omuz üstünde baş bıraktı,
Ne taşın üstünde taş bıraktı.
Milyonla ilmî eseri aldı,
Dicle’nin soğuk suyuna saldı.
Kısmıştı sesini gür İslam'ın!
Kuşattı şehrini hür İslam'ın!
Sonra belli edip güzergâhın…
Bir beldeye kurdu karargâhın.
Bir gün çağırdı vezirlerini.
Yanında diğer nazırlarını…
Ricaline bir emir buyurdu,
Bu emri herkeslere duyurdu.
Kim ise şehrin büyük âlimi,
Yapmak istiyorum söz talimi.
Bulunsun, tez getirilsin bana;
Emrimdir vezir-i âzam sana.
Nihayet keselim de dilini…
Kıralım şu islâm’ın belini.
Ancak devrin âliminin hâli,
Bala düşmüş bir sinek misâli.
Dünya mülküne etmiş de tamah.
Kimde akçe ise ona semah...
Varsa bir yerde zevk ile sefa,
Orda boy gösterir yüz bin defa.
Varsa bir yerde Allah davası,
Oraya da baksın bir başkası.
Bunlar duyunca hanın emrini.
Sineye saplandı ok temrini.
Kimi bir köşede ah-vah dedi;
Kimi başa vurup, eyvah dedi.
Kimi cübbeyi, sarığı attı;
Kimi dar-ül acezeye yattı.
Allah davası olunca zâhir,
Çıkmadı hiç birisi müzâhir.
Âlim bozuksa millet ne olur?
Tuz kokuşmuş ise et ne olur?
Nihayet millet de vücut gibi;
Baş nereye gitse, gider dibi.
Yalnız yirmisinde tıfl-ı imân.
Çıktı meydana, adı Kadıhan.
Sakalı yeni terlemiş, hâsıl;
Aydınlık bir alın ufka vâsıl.
Gözleri yıldızlar gibi parlar.
Göğsünde imânın nuru harlar.
Kuşandı, bahtın kılıcın kaptı;
Eceli kendine kalkan yaptı!
Görüşmeye gider iken elçi,
Yanında üç hayvan biri keçi;
Diğerleri horoz ile deve.
Onlar da bu kervana ilave…
Daha takdim edilmeden, yaman;
Durmayıp girdi içeri heman.
Aradığın büyük âlimim ben.
Zalime en büyük zâlimim ben.
Hülagü Han, genci ilkin süzdü;
Hiç tahmin etmediği bir yüzdü.
Donuk gözle seyredip bir müddet,
Sonra şu sözü söyledi, zulmet:
Âlim diye çocuk yollamışlar.
Bir çocukla dini kollamışlar.
Kadıhan hemen verip cevabın.
Konuştu ortasından kitabın:
Boylu poslu istersen yetirdim,
Hemen yanda bir deve getirdim.
Görmek istersen sakallı elçi...
Diğer taraftadır kıllı keçi.
Dinlemek istersen gür hikâyet.
İşte sana bir horoz nihâyet.
Hepsi de burdadır bak yeminle.
Görüşmeye hazırdır seninle.
Hangine istersen et hitabın.
Sonra da onlardan al cevabın.
Sen bir âlimi ezerek, zannın…
İslâm’ı ezeceğini sandın.
Oysa İslam asla ezilmezdir!
Taşlaşmış sinede sezilmezdir.
Bugün sana mühlet verdi Allah;
Elbet yarın diyeceksin, eyvah.
Gün gelir düşersin zelil-hare.
Sinende açılır türlü yare.
Zâlime Kadı'nındır ilânı,
Elbette bulacaksın belânı.
Hülagü anladı, genç boş değil.
Sözleri nefsine hiç hoş değil.
Sonra nerden geldi bu cesaret?
Yoktur ruhunda zelil-esaret.
Tek başına bir aslan misali,
Sırtlanlar içinde cesur hali...
Hanın hiç görmediği bir şeydi.
Orda zul içinde başın eydi.
Yanaklara bir titreme indi.
Sineye garip bir korku sindi.
Gayrı ihtiyari edip tazim,
Sonra konuşmaya kıldı azim.
Söyle, yaşı tıflı aklı kâmil.
Nedir burda olmamıza âmil?
Seni getiren günâhımızdır.
Bâtıla uzanan râhımızdır.
Dünya’ya olan emelimizle,
Kendimiz ettik hem elimizle.
Allah verdikçe bizler kudurduk.
Birbirimizle uğraştık durduk.
Ahval yetmedi şükrü ifaya.
Daldık dünyada zevk-u sefaya.
Makama, mülke, akçeye kandık.
Esas gaye dünya malı sandık.
İnsanın ne kadar olsa feyli.
O kadar dünyaya artar meyli.
Bir dönem geldi ki artık ahir.
Bela kaçınılmaz oldu zahir.
Arkasından gönderdi ezayı.
Mevlam seninle kesti cezayı...
Şimdi de sana sual-ı sâni.
Kim gönderebilir burdan beni?
O da bizim elimizde gayet,
Aslımıza rücûyla nihayet...
Nimetin kıymetin bilsek özde,
Hak için yaş akıtırsak gözde...
Bu zevk-u sefadan bu israftan,
El etek çekersek bu masraftan;
Cürümleri bırakırsak âhir.
Hak davaya olursak müzâhir.
Yönümüzü dönersek Allah’a,
Dönersek yanlıştan doğru raha;
Kendimize gelip etsek ecri,
Elbet gelecektir Hakk’ın fecri.
Kimseye bir fiske vuramazsın.
İşte o an burda duramazsın!..
Kaan YILDIZ
(11.11.2019)
Kayıt Tarihi : 11.11.2019 02:56:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Kaan Yıldız](https://www.antoloji.com/i/siir/2019/11/11/hulagu-ile-kadihan.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!