HUDUTSUZ SEVDA....
Tam kusurluydu sevda seferimiz.
Ne sevda bizim de hakkımız diyebilecek kadar özgürdük,
Ne de yok sayabileceğimiz bir girdaba düşmüştük.
Ama sevdaya kusur yükleyip gönül yankısı susturulur muydu?
Aşkın efsununa kapılmış gönül iflah olur muydu?
Ruh ruhta nefes almazsa,
Sevda kıvılcımıyla sineyi can_ı tutuşur muydu?
Zamanı, yeri, mantığı var mıydı gönül işinin?
Bir anlık, bir bakışlık, bir kelamlık varoluş değil miydi SEVDA?...
Kabahatin adı Sevdaysa da ne çare,
Harabenin içinde parlayan bir göz olur parlar,
Ucu bulunmaz bir yolun sonunda ki ışık hüzmesi olur doğar,
Kabus sonrası ılık esen bir meltem olur eser,
Kuruyan gönül sahrasına bir damla mey olur coşar.
Gönül işinin hesapla kitapla işi olmaz.
Adı sevdaysa sebep aramaz, sonucunu kavramaz,
Akar gider gönül engel tanımaz.
Tam kusurluydu sevda seferimiz.
Ama çoktan ateş bacayı sarmış,
Çoktan yola çıkılmıştı aşk süvarilerimiz.
Yolun sonu nereye çıkarsa denmişti bir kere,
Acısıyla tatlısıyla, oluru olmazı sınır dışıydı.
Hudutsuz bir hikâyenin yaralı kahramanlarıydık artık biz....
Döndü Dülger
Kayıt Tarihi : 31.8.2024 08:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!