Hüdaverdi Beyefendi Şiiri - İsmail Güçtaş

İsmail Güçtaş
195

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Hüdaverdi Beyefendi

Hüdaverdi Beyefendi,
İhtirassız, kanaatkâr,
İsraf zarar, kanaât kâr,
Düşüncesinde yaşayan,
Mütedeyyin bir adamdı.

Tek varlığı şu dünyada,
Yağmadığı zamanlarda,
Bahtiyar yaşadıkları,
Ev görünümlü bu damdı...
Hüdaverdi Beyefendi,
Beyefendi bir adamdı...

Derken hak tecelli etti,
İlkönce Hüdaverdi Bey,
Çok geçmeden de zevcesi,
Alıp gül başını, gitti...

Armut dibine düşermiş,
Derlerdi, ancak bu defa,
Bahçe biraz yokuş mu ne?
Yuvarlanmış pis çorağa.

Anne babasının helvası,
Midelerden erimeden,
Hüdaverdi Bey'in oğlu,
Yıktırmış evi,aniden,
Satıp savmış hep ne varsa,
Damı ve bir parça arsa...

Durmayıp çok buralarda,
Gitmiş büyükçe bir şehre,
Evin parasından kalan,
Üç beş kuruş lira ile,
Bakkaliye açıvermiş...
Bir koyup bin almak için,
Biraz eksik tartıvermiş,
Pirinç, bulgurun içine,
Biraz çakıl katıvermiş...

Böylece geçmiş bir zaman,
Tam tuttum derken yükümü,
Bizim kanaâtsiz oğlan,
Açılmasın mı mahleye,
'Şen Market' isimli dükkan,
Bu yok imiş hiç hesapta,
Kalmamış pek müşterisi,
Çok geçmeden dikmiş topu,
Ne haltlar yiyecek şimdi?

Hüdaverdi Bey'in oğlu,
Anlamış değişmez gerçeği,
Kanaat etmek gerekir,
Ama azdan, ama çoktan,
Rızkı ancak Hüda verir...

İsmail Güçtaş
Kayıt Tarihi : 29.8.2006 03:13:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İsmail Güçtaş