Hüda hesap soracak Şiiri - İhsan Şahin

Hüda hesap soracak

Devlette tokatlandı, sayenizde efendim
Bakalım bundan, sonra daha neler olacak
Sizden büyük Allah var, unutmayın efendim
Kul becerip sormazsa, Hüda hesap soracak

Nasıl ifade etmeli? Nasıl anlatıp ilgilileri nasıl uyarmalı?
Otuz yıldır otuz binden fazla suçsuz günahsız insanımızı katlettiler!
On bine yakın Mehmetçiğimizi, Korucumuzu, Polisimizi, Öğretmenimizi, Doktorumuzu, Hemşiremizi, Memurlarımızı, İmamlarımızı katlettiler!
Kundak bebeklerini kaleşnikofla taradılar!
Köyler bastılar! Köprüler yıktılar, yolları patlattılar! İş makinalarını yaktılar!
Zorla çocukları dağa çıkardılar! Zorla çocuk yaşta kızları dağa çıkarıp harem kurdular! Töre cinayeti diye yakınlarını öldüren katillere, aile içi hesaplaşmada kan bağı olan kişileri öldüren canilere yetkiler vererek dağlarda saklayıp güvenlik güçlerimizin üstüne saldırttılar!

Sayenizde efendim, bölücüler kudurdu
Milletin yüreğine, kin tohumu doldurdu
Barışmak hayal oldu, umutları soldurdu
O büyük cenderede, Allah hesap soracak

Çocuklarının ellerine sapan verip, taş verip, havayi fişek verip polislere saldırttılar! Balkonda çamaşır asan güvenlik güçlerimizin eşlerini kurşunlattılar!
Emniyet Müdürlüğü araçlarını yaktılar!
Panzerleri ateşe verip polisimizi diri diri yakmaya niyetlendiler!
Yılda 3-4 kere resmi belediye araçlarıyla zorla topladıkları vatandaşlarımıza sloganlar attırdılar!
Büyük şehirleri işgal ettiler!
Sokakları yangın yerine çevirdiler!
İstanbul’u en büyük Kürt şehri ilan ettiler!

PKK örgütü mensuplarını, tutukluyken bağımsız aday gösterip zorla seçtirdiler! Silah zoru, ölüm tehdidiyle kullandırılan oylarla dokunulmazlık zırhına büründüler!
Meclis’te grup kurup Kürtçe konuştular!
Bütün bu işlerin talimatını; PKK’lı avukatları vasıtasıyla İmralı’daki bebek katilinden aldılar!
Bütün bunları “daha fazla demokrasi” için yapmışlarmış!
Bütün bunları, daha fazla analar ağlamasın diye yapmışlarmış!
Şimdi de biraz daha fazla demokratik hak için güvenlikten sorumlu Polisi kameralar önünde tokatlıyorlar!

Sekiz sene mukaddem, geldiğimiz şu nokta
Hayal-i süküt millet, bekliyor hala şokta
Hani nerde bu devlet, görünmez ortalıkta
Siz çekilin efendim, millet hesap soracak

Yarın; Irak’ın kuzeyinden bize sirâyet edecek olan “Domino Etkisi” ile kalkışacaklar ve Devlet müdahele etmek zorunda kalırsa aynen Afganistan’da olduğu gibi, Irak’ta olduğu gibi, şimdi Libya’da olduğu gibi Birleşmiş Milletleri yardıma çağıracaklarını dillendiriyorlar!
“Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi” nin Eş Başkanlığını yapmakla övünen Başbakanımızla ve Meclis açılışında; “Biz düzeltmezsek birilerine gelip düzeltme hakkı vermiş oluruz! ” uyarısını yapabilen Cumhurbaşkanı ile mi biz, bunlarla mücâdele edeceğiz?
Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın bir televizyon programında; “Diyorsunuz ki
’Türkiye Cumhuriyeti topraklarının bir bölümünün üzerinde kürdistan
kurulacak.’ Kardeşim! Bunun için kan akmaya devam edecekse etsin be!
Etsin! Bu ülkeyi size böldürtmeyeceğiz! ” nârâsı da size bir şey
söylemiyor mu?
Sabrımızın kopma noktasındayız!
Artık “La havle” çekemiyoruz!
Tokat vuran elleri, silah taşıyan kolları, Devlet erkine isyan eden başları
ezmezsek devletliğimiz tehlikede!
Varsın yüzyıl öncenin müstevlîleri, yeni müttefikler bize demokrat değilsiniz deyiversinler!
İçerde devletimiz kendi teamülleriyle gerekeni yapsın, sonra dışarda diplomatik
dillerini kullanırız Allah’ın izniyle...