Hücremdeydi, Yitirdiklerimin Portreleri

Hücremdeydi, Yitirdiklerimin Portreleri

Yağmurdan kopan bir su damlasında
İnerdi inmesine sızarak da olsa
Kapının gıcıltısında kalırdı
O yaramaz seslerde, bırakmazdı kulağımı.
Kırpamazdım gözümü
Sinsi adımların sesi atılırdı
Portrelerin üstüne
Sesin üzerinde kaldı bir su damlası,
Kuşatmaydı
Yüreğim çıkardı yerinden
Dışarıda soğuk kahkahalar
Dişlerim kenetlenirdi çenemle
Kırarcasına sıkılırdı
Yumruk sıkılırdı
Bir şey yapamamanın ezikliği
Dönüp yüreğimi sıkardı.

Bilinmeyenin bilineniydi,
Görülmeyenin görüleni
Sığınağım kan kuruması.

Dersim'in vadisine açılırdı
Yitirdiklerimin portreleri,
Bu daracık hücrede, gözlerimdedirler
Gözlerimde büyürler
Bir şeyleri var söyleyecekleri
Hangi yana çevirsem başımı
Boy boy portreleriyle
O yanımı doldururlar
O şirin, o sıcak bakışlarıyla
Kısa matrajlı filmlerin kesitleri gibi
Bu daracık hücreden çıkarıp
Nehirden nehire
Dağdan dağa
Köyden köye
O sıcacık elleriyle,
Ellerimden tutup gezdirirler,
Hanki hücre, hanki duvar
Hanki karanlık el bu hücrede
Eğebilir ki başımı...

(Kaynak: Ezgilerde Kaldı Yüreğim 1. Kitap)

Ercan Cengiz
Kayıt Tarihi : 7.11.2005 01:19:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ercan Cengiz